Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ziyaretinin tarihi bir görüşme olduğuna dikkat çekerek, “Geçtiğimiz yıllarda ihmal edilen bütün ilişkilerdeki alanlardaki açıkları bir an önce kapatılması konusunda iki lider tarafından büyük bir irade ortaya kondu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ziyaretinin tarihi bir görüşme olduğuna dikkat çekerek, “Geçtiğimiz yıllarda ihmal edilen bütün ilişkilerdeki alanlardaki açıkları bir an önce kapatılması konusunda iki lider tarafından büyük bir irade ortaya kondu. Biz bu olumlu iradenin bölgeye ve bölge istikrarına son derece ciddi katkılar olacağını öngörüyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, Gürcistan Dışişleri Bakanı Ilia Darchiashvili ile bakanlıkta bir araya geldi. İkili ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Bakan Fidan, Gürcistan’da yeni seçilen hükümet ile tekrar Dışişleri Bakanı olarak atanan Gürcü mevkidaşı Darchiashvili’nin ilk ziyaretini Ankara’ya gerçekleştirdiğini belirterek, mevkidaşına başarılar dileklerini iletti.
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin mevcut durumu memnuniyet verici bir düzeyde”
Türkiye ve Gürcistan arasındaki ilişkilere değinen Bakan Fidan, Gürcistan’ın coğrafi konumu sebebiyle enerji ve ulaştırma konularında önemli bir paydaş olduğunu ve siyasi ilişkilerin ikili düzeyde ilerlediğini dile getiren Fidan, “Ülkelerimiz arasında tarihi, insani ve kültürel bağlara dayanan özellikle siyasi alanlarda güçlü ilişkiler bulunmaktadır. Geçen sene yaşadığımız deprem felaketinde yardım ve kurtarma ekibi gönderen ilk ülkelerden birisi Gürcistan olmuştur. Bu vesileyle Sayın Bakan’a bir kez daha teşekkür ederim. Bugün kıymetli mevkidaşım ile yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizin tüm vehçelerini kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanımız oldu. Türkiye-Gürcistan Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’nin mutakip toplantısını hazırlıklarını ele alma imkanımız oldu. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin mevcut durumu memnuniyet verici bir düzeyde. Son 15 yıldır Gürcistan’ın en büyük ticaret ortağıyız. Daha önce belirlenen 3 Milyar Dolarlık ticaret hacmine geçen yıl itibariyle ulaşılmıştır, şimdi yeni hedef 5 Milyar Dolara ulaşmak. Karma Ekonomik Konseyi’nin bir sonraki toplantısının en kısa sürede yapılması konusunda talebimizi kendilerine ilettik” ifadelerini kullandı.
“Gürcistan’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözümü savunuyoruz”
Ahıska Türklerinin vatanlarından sürgün edilmelerinin 80. senesinde olunduğuna hatırlatan Bakan Fidan, bölgesel istikrara dikkati çekerek, “Bugün mevkidaşımla birlikte düzenlemek istediğimiz anma etkinliklerini ele alma imkanımız oldu. Ahıskalı soydaşlarımızın Gürcistan’daki vatanlarına geri dönüşleri konusunda kendilerinden beklediğimiz desteği yineledik. Kendileri de bu konuda yaptığı yasal mevzuat çalışmalarını hükümet olarak yapacaklarını ifade ettiler. Ayrıca Sayın Bakan’la Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerindeki gelişmeleri de değerlendirdik. Bu bölgelerdeki sorunların Gürcistan’ın egemenliği, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırlar çerçevesinde çözümünü savunuyoruz. Bu konudaki kararlı tutumumuzu bugün bir kez daha teyit ettik” değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmede Azerbaycan-Ermenistan ve Rusya-Ukrayna gibi bölgesel sorunların da ele alındığını bildiren Fidan, Karadeniz’in güvenliğinin Türkiye ve Gürcistan için aynı zamanda bir hayat alanı olduğuna vurgu yaptı. Fidan ayrıca, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün, egemenliğine olan destek ve adil bir barışın sağlanması hususunda iki ülkenin hemfikir olduğunu dile getirdi.
“Mısır ile ihmal edilen ilişkilerin canlandırılmasında büyük bir irade ortaya kondu”
Sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlandıran Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır ziyareti hakkındaki soruyu, “Cumhurbaşkanımızın Mısır’a gerçekleştirdiği ziyaret tarihi bir ziyaretti. Gerçekten iki ülke arasında özellikle hem ikili ilişkilerin hem de bölgesel ilişkilerin niteliğini derinden olumlu yönde etkileyen bir ziyaret diyebiliriz. İki ülke arasındaki ilişkilerin başında biliyorsunuz ekonomik ilişkiler gelmekte. Bölgesel ilişkiler ön plana çıkmakta. Savunma sanayindeki ilişkiler ön plana çıkmakta. Bu konuda her türlü adımı beraber atma, yoğun bir şekilde çalışma konusunda her iki lider de kararlılıklarını ve iradelerini ortaya koydular. Özellikle geçtiğimiz yıllarda ihmal edilen bütün ilişkilerdeki alanlardaki açıkları bir an önce kapatılması konusunda iki lider tarafından büyük bir irade ortaya kondu. Biz bu olumlu iradenin bölgeye ve bölge istikrarına son derece ciddi katkılar olacağını öngörüyoruz. Özellikle Mısır’la Türkiye arasında bölgesel konular olarak söylediğiniz gibi birinci konu Gazze meselesi. Filistin-İsrail barışı ve Filistin Devleti’nin kurulması meselesi. Bu çok yoğun zaten tartışılan bir konu. Aynı zamanda Libya konusunda tabii yakından çalışmamız gerekiyor. İki lider bu konuda da prensip kararında mutabık kaldılar. Öteden beri zaten Mısır’ın hem diplomasi hem de istihbarat kurumlarıyla karşılıklı bu konuda görüş alışverişlerimiz oluyordu ama Libya’ya daha fazla nasıl olumlu katkı verebiliriz, bu konuda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Diğer bir konu da özellikle Afrika’da çatışmaların önlenmesi konusunda genel bir mutabakat var. Başta Sudan olmak üzere iki ülkenin yakından çalışabileceği ve buradaki çalışmaların durdurulması, sona ermesi konusunda getirilen bir yaklaşım sergilenebilir. Aynı zamanda Somali’nin son günlerde biraz tartışmaya açılan detaylarına girmek istemediğim toprak bütünlüğüyle ilgili problemler var. İki ülke bu konuda kendi ortak yaklaşımlarının benzerliği üzerinden nasıl bir ortak hareket tarzı geliştirilir, bu konuyu da görüşme imkanları oldu liderler arasında” şeklinde yanıtladı.
“İsrail’in bir an önce uyarıları dikkate almasını bekliyoruz”
İsrail-Filistin çatışmalarındaki güncel durum ve Gazze’de yaşanan insani kriz hakkında da konuşan Fidan, Refah Kenti’nde yaşanan son gelişmelerin meseleyi başka bir boyuta taşıdığını belirterek, “Bildiğiniz gibi şu anda Refah bölgesi ağırlıklı olarak havadan bombalanmakta. Bölgeye yapılacak karadan bir müdahalenin daha fazla sivil katliamına ve kaybına yol açar konusunda uluslararası camia tek ses olmuş durumda. Bütün ülkeler, bütün siyasi liderler teker teker beyanatlarda bulunuyorlar. İsrail’e uyarı veriyorlar. Özellikle Refah bölgesine bir saldırı olmaması artık dayanacak hiçbir gücü kalmamış aç ve sefil durumda olan sivil nüfusun daha fazla baskı altına ve maruz bırakılmaması konusunda çok ciddi uyarılar var. İsrail’in bir an önce bu uyarıları dikkate almasını da bekliyoruz özellikle Uluslararası Adalet Divanı’nın almış olduğu ihtiyati tedbir kararının bir an önce uygulanması, bu konuda elzem diye düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımız ayrıca Gazze’yle ilişkin devam eden ateşkes görüşmeleriyle ilgili de bilgi aldılar. Oradaki kendi gözlem yorumlarını da aktardılar. Şu anda biliyorsunuz taraflar arasında Mısır’ın ve Katar’ın kolaylaştırıcılığı ve ara buluculuğuyla devam eden bir ateşkes süreci devam etmekte. Fakat henüz bir anlaşmaya ulaşılmadı. Bunun için çalışmalar devam ediyor. Bir an önce hayata geçirilmesi ve özellikle insan katliamının durmasını Filistinli kardeşlerimizi başta kuzeydeki evleri olmak üzere bütün yerlerinden edilmiş kardeşlerimizin yerlerine dönmesini umut ediyoruz. Türkiye özellikle yardım konusunda elinden geleni büyük bir hassasiyetle ve dikkatle yapıyor. Mısır’la bu konuda yoğun bir işbirliği içerisindeyiz. Kızılay, AFAD, sivil toplum örgütlerimiz, diğer kurum kuruluşlarımız, bakanlığımızın koordinesinde muazzam bir insani yardım faaliyeti içerisindeler. Ama maalesef refahtan içeri alınabilen günlük yardım miktarı sınırlı olduğu için istediğimiz miktarda veya gönderdiğimiz miktarda bir orantı da içeriye yardım maalesef giremiyor. Bunun artırılması hususunda uluslararası toplumla beraber çalışıyoruz. Önümüzdeki iki hafta içerisinde çok önemli üç tane uluslararası platformda görüşmeler olacak. Buranın şüphesiz ki bir numaralı maddesi Gazze meselesi olacak. Önümüzdeki hafta sonu biliyorsunuz Münih Güvenlik Konferansı var. Buraya çok sayıda ülke geliyor. Buraya biz de gideceğiz ve özellikle Gazze konusundaki gelişmeleri küresel güvenliğe, bölgesel güvenliğe, olumsuz etkilerini ve yapılması gereken konuları ciddi şekilde gündeme getireceğiz. Arkasından Brezilya’da G20 üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları toplantısı var. Onun da arkasından bildiğiniz gibi 1-3 Mart tarihleri arasında Antalya Diplomasi Formu var. Bu önümüzdeki iki hafta içerisinde çok yoğun bir şekilde Türkiye olarak ve diğer benzer düşüncede olduğumuz ülkeler ile yoğun bir diplomasi faaliyeti içerisinde olmaya devam edeceğiz. Diplomasinin bütün sınırlarını son limitine kadar kullanarak bu vahşetin bir an önce durmasını, İsrail’in Sadece insanlık vicdanında lekelenmekle kalmayıp aynı zamanda hak ettiği cezaya bir an önce çarptırılmasının mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi.
“Türkiye, Gürcistan’ın en büyük ticari partneri”
Gürcistan Dışişleri Bakanı Darchiasvili ise, Türkiye ve Gürcistan’ın kadim iki dost ve stratejik partner olduğunu belirterek, kendisi için burada bulunmanın bir şeref olduğunu, görüşmelerde iki ülkedeki güncel ve hareketli gündeme yönelik fikir alışverişinde bulunduklarını ve iş birliğini arttırmaya yönelik neler yapılabileceği hususunda somut adımların belirlendiğini söyledi. Darchiashvili, “Türkiye Cumhuriyeti, Gürcistan’ın en büyük ticari partneri olarak yerini korumaktadır. İki ülke arasındaki potansiyeli tam kapsamlı bir şekilde kullanmak için çalışmalar devam edecektir. Bunun yanı sıra kültür, eğitim ve halklar arası bağların güçlendirilmesi için de iş birliği imkanlarımız ele alındı. Sizlerin Gürcistan’a ziyaretinizi sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerini kullandı. – ANKARA