Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İzmir Dikili halk buluşmasında yaptığı konuşmada, yerel seçimlerde seçmen ittifakına duyduğu güveni dile getirdi. Özel, “Bu seçimlere kendi adaylarımızla giriyoruz. Geçen seçimleri kazandığımız seçmen yerli yerinde duruyor. O seçmen, yüreğinde vatan, millet sevgisi olan, Atatürk sevgisi olan, saraya itirazı olan, tek adam rejimine itirazı olan seçmen. Devlet Bahçeli’nin 180 derecelik ‘U dönüşü’ne itirazı olan seçmen. O seçmen demokrat, Atatürkçü, o seçmen hala Dikili, İzmir, Ankara, İstanbul ve hala 81 ilde beraber. Ben buradan bütün demokratlara sesleniyorum, bakın sosyal demokratlar, muhafazakar, milliyetçi demokratlar burada. Bütün demokratlar birleşin ve kentlerinizi tek adamdan koruyun. Cumhuriyeti koruyun” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İzmir Dikili halk buluşmasında yaptığı konuşmada, yerel seçimlerde seçmen ittifakına duyduğu güveni dile getirdi. Özel, “Bu seçimlere kendi adaylarımızla giriyoruz. Geçen seçimleri kazandığımız seçmen yerli yerinde duruyor. O seçmen, yüreğinde vatan, millet sevgisi olan, Atatürk sevgisi olan, saraya itirazı olan, tek adam rejimine itirazı olan seçmen. Devlet Bahçeli’nin 180 derecelik ‘U dönüşü’ne itirazı olan seçmen. O seçmen demokrat, Atatürkçü, o seçmen hala Dikili, İzmir, Ankara, İstanbul ve hala 81 ilde beraber. Ben buradan bütün demokratlara sesleniyorum, bakın sosyal demokratlar, muhafazakar, milliyetçi demokratlar burada. Bütün demokratlar birleşin ve kentlerinizi tek adamdan koruyun. Cumhuriyeti koruyun” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’in Dikili ilçesinde halk buluşmasına katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada, adaylarının seçimlerden başarı ile ayrılacağını, bazı bölgelerde rekor kıracaklarını söyledi.
Özel, “Alnı açık, başı dik, yüreğinde vatan, millet, bayrak sevgisi olan, aklında ve bilincinde Cumhuriyeti kuran değerlere en üst düzeyde bağlılık olan, Atatürk’ün evlatları, Cumhuriyetin aydınlık ve güzel insanları hepiniz hoş geldiniz. Benim için çok anlamlı bir yerdeyiz. Burası benim Bornova Anadolu Lisesi’nde yatılıyken, ortaokul ikinci sınıftan başlayarak yazları gelip plajında çadır kurduğum, yatılı okul arkadaşlarımla kaldığım, festivallerine katıldığım, çınar altında Uğur Mumcu’yu dinlediğim, Kenan Evren sağ kulağımıza ‘Yunanlılar düşmandır. Savaş, savaş, savaş’ derken sol kulağıma ‘Burası suyun iki yanında barış kentlerinden bir tanesidir, Dikili ile Midilli. Bütün insanlar kardeştir. Barış, barış, barış’ diyen, yüreğime sol bilinci, aklıma sola dair bilgileri ilk kez topladığım, bugün buradaysam varlığını borçlu olduğum bir kentteyim. Kendi evimdeyim, hepinizi saygı ile selamlıyorum” dedi.
“HAVANIN HİÇ DEĞİŞMEDİĞİ MUHTEŞEM BİR YER”
Dikili’nin 1980’lerden bugüne solun sesini tekrar yükselttiği, özgür düşüncenin dile getirildiği, örgütlü mücadele için yeni kol kola girmelerin başladığı, insanların birbirine cesaret ve umut verdiği bir kent özelliği taşıdığını vurgulayan Özel, şöyle devam etti:
“O günden bugüne Dikili özgürlükler, demokrasi, sosyal devlet için, unutturulmaya çalışılan bütün değerlere sıkı sıkıya bağlı olan muhteşem bir yer. Dünden bugüne Dikili’ye hizmet eden bütün belediye başkanlarımıza hangi partide olursa olsunlar, dünden bugüne Dikili’ye yaptıkları hizmetler, bugünlere Dikili’yi taşıyan herkese, şimdi duygu durumu ne olursa olsun, özellikle Dikili’nin efsane belediye başkanı Osman Özgüven’e yürekten teşekkür ediyorum.”
“BELEDİYENİN MALİ TABLOSUNU DÜZELTTİ”
Dikili için izledikleri aday belirleme sürecine değinen Özel, “Biz, siyasi partiyiz. Bir siyasi partide belediye başkanı tercihinde bulunacağız. 11 kıymetli aday adayımız başvurdu. Hepsi birbirinden değerliydi. Hepsi bu göreve layıklar. Yarınlarda mutlaka partimize, kentinize, Dikili’nize önemli katkıları olacak. Biz bir tercih yapmak zorundaydık, genel kural memnuniyet anketi. İzmir’de memnuniyet anketleri belediye başkanları açısından güç. Çünkü İzmir seçmenin beklentisi yüksek, notu birazcık kıt. Ancak Dikili memnuniyet anketine baktığımızda, bütün ilçeler içinde ilk 3’ün içinde ve en yüksek noktada yer alan bir performans gösterdi. Ankete baktık, ‘Dikili’de konuşacak ve tartışacak bir şey yok’ dedik. Üzerinde en kısa konuştuğumuz ilçe Dikili’ydi, çünkü Adil Kırgöz 5 yıl boyunca belediyenin mali tablosunu düzeltmiş, eksik kalan hizmetleri, yarım kalan işleri tamamlamış. Yeni projelere başlamış, bitirmiş ve bunu sizlere iyi anlatmış. Sizlerden seçildiğinin çok üzerinde bir destek almış noktadaydı. Ben kendisini kutluyorum. Ekibini kutluyorum. Belediye çalışanlarımızı, emekçilerimizi kutluyorum. Ona sahip çıkan sizleri kutluyorum” dedi.
Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Cemil Tugay ile ilgili de şunları söyledi:
“BUNDAN SONRA CEMİL TUGAY’IN İŞİ GÜCÜ İZMİR”
“İş büyükşehir belediye başkanının belirlenmesine gelince orada CHP profil anketlerinde, profil çalışmalarında ortaya çıkan, işi ve gücü İzmir olacak. İşi gücü Konak, Karşıyaka, Balçova, Dikili olacak. İşi gücü Bergama, Kınık olacak. Sorunu doğru tespit edecek, sakin ve kararlı, büyük projeleri titizlikle, kararlılıkla ve iyi planlayarak yapacak, en üst düzeyde hizmet vermesi istenilen, belediyeciliği bilen, geçmişi başarılı bir isim için çalışmaların sonunda karşınızda Cemil Tugay. Bundan sonra daha önce olduğu gibi Adil Kırgöz’ün işi gücü Dikili, bundan sonra Cemil Tugay’ın işi gücü İzmir. Çalışacak, başaracak ve hepinizin yüzünü güldürecek.
“BU SEÇİMDE KURUMSAL İTTİFAKLAR YOK”
2019’da seçime ittifakla girmiştik. CHP’nin yanında ittifak ortağı partiler vardı. Onların desteği vardı. Bu seçimde kurumsal ittifaklar yok. İstedik, gayret ettik ama başarılı olamadık. Herkesin kendince ve hak verdiğimiz, saygı duyduğumuz gerekçeleri var. Ancak önümüzde bir seçim var, o seçimden bir beklentisi olanlar var. Tayyip Erdoğan, 2018 seçiminde rejime kasteden Anayasa değişikliğinde tek adam yetkilerini eline aldığında artık hepimiz çok karamsardık. 2019 seçimlerinde seçmen sandıkta bu orantısız gücü dengeledi. Evet, bu sistem bir kişiyi seçiyor. Her şeye o kişi karar veriyor. Bakanlar aynı kalemle atanıyor. İl başkanı atadığı kalemle, İzmir’e vali atadığı kalem aynı dolma kalem. Aynı dolma kalemle Dikili’ye kaymakam da atıyor, AK Parti ilçe başkanını atıyor. Sapla saman birbirine karışmış. Bütün yetkiler bir yerde toplanmış. Parti devleti, devlet partisi tartışmaları almış yürümüşken millet dedi ki ‘Dur bakalım, her şey senin elinde değil.’ 11 büyük kenti bize ittifak ortaklarımızın da oyları ile verdiler. Verince ne oldu? Bir anda büyük karamsarlık, büyük umut ve heyecana dönüştü. Çünkü artık İstanbul’un üstünde, yanında özel kalemi, arsalara tepeden bakan, ‘Bunu şu Arap şeyhine verelim, bunu şu emire verelim, burayı Katarlılara söz verdim, not edelim. Verecek, peşkeş çekecek arsa kalmayınca İstanbul’a yeni bir boğaz açalım. İstanbul’un boğazına bıçağı dayayalım. Kanal İstanbul yapalım. Etrafını Katarlılara satalım’ diyen anlayış, artık İstanbul’un üstünde uçmuyordu.”
CHP’li belediye başkanlarının başarılarının halk tarafından da takdir gördüğünü belirten Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“GÖR BAKALIM ERDOĞAN, MİLLET TESLİM OLUYOR MU OLMUYOR MU?”
“Artık İstanbul’da halkçı belediyecilik yapan, arsaları Katarlılara vermek yerine yeşil alanlara çeviren, halkın ve milletin istediği gibi işleri yapıp, çıkar çevrelerinin elini boşta bırakan, geriye çeviren bir anlayış vardı. Bülent Arınç’ın tabiri ile Ankara’yı parsel parsel satan Melih Gökçek belediyeciliği gitmiş, öncekinin 4 katı sosyal yardım yapan, veresiye defterlerindeki borçları kapatan, insanlara doğalgaz, et dağıtan, emeklilere biner lira dağıtan bir anlayış, sosyal belediyecilik gelmişti. Bütün Türkiye’de hem muhteşem hizmetlerle tanıştı halk. Hem yalanlar çöktü. Mesela ‘İstanbul’u CHP alırsa İSPARK’ı PKK’ya verecek’ diyordu Soylu, o yalan ortasından çöktü. ‘Ankara’da su faturalarını teröristler dağıtacak’ diyorlardı ama ne kimse işinden oldu, ne teröristler iş buldu. Ama her geçen gün 2 büyük kentimizde olduğu gibi 11 kentimizi çok iyi yönettik. Bu sefer 2018 seçimlerinden sonra 2023’te çok umutluyduk, büyük heyecanımız vardı, çok inanmıştık. Ama küçük farkla maalesef başaramadık. Bu kez seçmende büyük moral bozukluğu, büyük duygusal kopuş yaşandı. İnsanlar, ‘Artık sandığa gitmeyiz, meydanları doldurmayız, ümidimiz kalmadı’ derken Tayyip Erdoğan işte ‘Büyük kentleri geri alırım, belediyeleri de alırım ve bundan sonra beni kimse durduramaz’ diyordu. Şimdi 12 yaşında çadır kurduğum kentten, ilk şehir dışı mitingi yapmaya geldiğim Dikili’de, gör bakalım Tayyip Erdoğan, millet teslim oluyor mu, olmuyor mu?
“SEÇMEN YERLİ YERİNDE DURUYOR”
Şimdi, ittifak Ankara’da yok. İttifak senedi yok, imzalayamadık. Bir anlaşma yapamadık. Bu seçimlere kendi adaylarımızla giriyoruz. Geçen seçimleri kazandığımız seçmen yerli yerinde duruyor. O seçmen, yüreğinde vatan, millet sevgisi olan, Atatürk sevgisi olan, saraya itirazı olan, tek adam rejimine itirazı olan seçmen. Bahçeli’nin 180 derecelik ‘U dönüşü’ne itirazı olan seçmen. O seçmen demokrat, Atatürkçü, o seçmen hala Dikili, İzmir, Ankara, İstanbul ve hala 81 ilde beraber. Ben buradan bütün demokratlara sesleniyorum, bakın sosyal demokratlar, muhafazakar, milliyetçi demokratlar burada. Bütün demokratlar birleşin ve kentlerinizi tek adamdan koruyun. Cumhuriyeti koruyun.
“BİRLEŞİYORUZ, HEP BİRLİKTE KAZANIYORUZ”
Dikili’den, Türkiye’nin dört bir yanına bir mesaj iletelim. Şimdi sizden alkışı ne kendime, ne adaylara istiyorum. Sizden sandıkta Ankara’da yapamadığımız ittifakı yapacak olan, sandıkta birleşecek olan, sandıkta tek adam rejimine teslim olmayacak olan bütün seçmenlere kuvvetli bir dayanışma alkışı istiyorum. Birleşiyoruz, hep birlikte kazanıyoruz. AK Parti’ye arsalarını parsel parsel satacağı, Arap şeyhlerine, Katar emirlerine teslim edeceği kentleri bırakmaya kimsenin niyeti yok. Kültür, sanat faaliyetlerini yasaklayan, gençlerin ne dinleyeceğine karışan, gençlerin festivallerini yasaklayan, onların yaşam biçimlerine müdahale eden anlayışa kentlerimizi teslim etmeyeceğiz. İzmir, Dikili gençlerin ve kadınların günün her saatinde güvenerek sahillerinde dolaşabildiği, oturabildikleri, kimsenin kimseye kötü gözle bakmadığı güvenli kentler olarak kalmaya devam edecek. Bunun teminatı sizlersiniz, bunun teminatı elbette CHP’liler ama iyi insanlara güveniyoruz. Geçtiğimiz seçimde bizimle Dikili ittifakını kuranlara güveniyoruz. İzmir ittifakına, Türkiye ittifakına güveniyoruz.”
“CHP VE ÖZGÜR ÖZEL SİZİ NAMERDE MUHTAÇ ETMEYECEK”
Toplumun her kesimine ayrım gözetmeksizin hizmet etme anlayışını benimsediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Şimdi, bizim belediye başkanlarının bir iyi bir kötü tarafı var. İyi tarafları çok çalışıyorlar. Kötü tarafları az anlatıyorlar. Bakın elimde Adil Kırgöz’ün 5 yılda yaptıkları var. 170 kilometre temiz su iletim hattından başlayın, 350 kişilik Atatürk Kültür Merkezi’ne, Dikili’de bir toplantı yapacak kapalı mekan yokken, Dikili gibi bir yere çok hak ettiği kültür merkezini yapmış, adını da ne koymuş. Mustafa Kemal Atatürk. Helal olsun. Eski belediye binasını gelir getiren bir iş merkezine dönüştürdü. Sülüklü Deresini ıslah etti, yağmur suyu deşarj hatlarını yaptı, 3 yeni kavşak yaptı. Bütün yollarımızı yaptı. Kent arşivi ve tanıtım merkezi yaptı, 6 kilometre bisiklet yolu, Çandarlı’ya kapalı pazar yeri, düğün salonu yaptı. Taziye evini yaptı. 26 yeni park, sokak sağlıklaştırma projeleri, arıtma tesisi, çevre yolları, 125 metre sıcak asfalt. 450 bin metrekare kilit parke taşı. Sosyal market. Sosyal destek projeleri. Gündüz bakım evleri, kreşler, kitap günleri, festivaller, restorasyon, doğalgaz, e-imar, U-19 Dünya Plaj Voleybol Şampiyonası, say say bitmiyor. Adil Kırgöz. O yapıyor, az anlatıyor. Siz çok alkışlayın onu. Ama bir yandan da yapılmayanlar var. Ne yapılmıyor, mesela balıkçı barınağının yapılması lazım ama yapmıyorlar, Çandarlı- Dikili arasında yolun yapılması lazım, yapmıyorlar. Dikili’de okul sorunu var, yapmıyorlar. Buradan şunu söyleyelim. Dikili geçen sefer yüzde 57-58 ile Adil Başkanı seçti. Görünen o ki tarihi bir rekor ile yeniden seçecek. Yanında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay, buradan Dikili’ye söz olsun, istedikleri kadar sizi oy veriyorsunuz diye cezalandırsınlar, hani Hatay halkını tehdit ediyor ya, diyor ki ‘Merkezi yönetim ile belediye olmazsa, hizmet gelmez. Hatay mağdur olur. Olmadı mı?’ deyip depremzedeyi bile CHP’li, AK Partili belediye diye ayırdığını itiraf ediyor ya. Bu yaptığı davranış vicdani değildir, kalbinin yerinde taş vardır, bu davranış mertçe bir davranış değildir. Ta Hatay’dan hepinizi tehdit etmektedir. Bu mertlik değildir ama size söz, CHP ve Özgür Özel sizi namerde muhtaç etmeyecek. Söz veriyorum.”
“SİZE EMANET EDİYORUM”
Özel, başkan adayları Cemil Tugay ve Adil Kırgöz’ü kendisine eşlik etmeleri için yanına davet ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şartları zorlayacağız, hukuki prosedürleri zorlayacağız, Balıkçı Barınağı’na da imkan olduğu ölçüde Çandarlı – Dikili yolundaki iyileştirmeyi de eğer Karayolları izin verirse yolun tamamını da biz yapacağız. Sizi namerde muhtaç etmeyeceğiz. Dikili’nin güzel insanları, iki yanıma iki başkanımı alayım, il başkanımı alayım. Ben buradan bütün Dikililere, bu çalışkan, efendi, bu 5 yılda önce borçları kapatan, yatırımları planlayan, bu zorlu dönemde bu kadar çok iş yapan bu kardeşinize bir İzmir, hatta keşke mümkün olsa Türkiye rekoru bekliyorum. Hadi bakalım. Adil Kırgöz’e sonuna kadar sahip çıkın. Cemil Tugay, tanıyan herkesin hem sevdiği, hem güvendiği, tanıdıkça da bu kadar enerjik, iş bitirici, bu kadar iyi planyan, bu kadar hızlı aksiyon alan ve tuttuğunu koparan biri olduğunu, her tanıyanın gördüğü, benim yol arkadaşım, kendisi cesareti, çalışkanlığı, sakin yapısı ama hızlı karar alan, iyi uygulayan, gerçek bir İzmir sever, gerçek bir kentsever, gerçek bir vatansever, çok iyi bir yönetici olan Cemil Tugay’ı size emanet ediyorum.”