Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’ncu yıl dönümü dolayısıyla Bakanlık’ta düzenlenen törende; “Geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine, bugün; terörün kaynağında yok edilmesi stratejisi ile, ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Şu anda oralarda olmasaydık; örgütün ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, yurt içinde daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’ncu yıl dönümü dolayısıyla Bakanlık’ta düzenlenen törende; “Geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine, bugün; terörün kaynağında yok edilmesi stratejisi ile, ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Şu anda oralarda olmasaydık; örgütün ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, yurt içinde daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’ncu yıl dönümü dolayısıyla dün Bakanlık’ta yapılan törene katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene, bazı şehit ailelerinin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi ve askeri personel de katıldı.
Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Piyade Teğmen Duabey Onur Öztürkmen’in babası Derde Öztürkmen törende konuştu. Öztürkmen, “Oğlum şehit Piyade Teğmen Duabey Onur Öztürkmen, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak üzere gerçekleştirilen harekat kapsamında Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensuplarınca yapılan silahlı saldırıda şehit oldu. Şehitlerimizin yokluğuna hiçbir zaman alışamasak da Allah katında ulaştıkları makamları düşündükçe taşıdığımız gurur bizleri ayakta ve güçlü tutmaktadır. Sayın Bakanım, daima yanımızda olduğunuz için size şükran borçluyuz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteğini her zaman yanımızda hissediyoruz. Bu duygularla başta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi özlem ve minnetle anıyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.
Şehit yakınının konuşmasının ardından 18 Mart özel klibi izletildi. Ardından Kültür ve Sanat Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan “Önce Vatan” isimli gösteri sahnelendi.
GÜLER: ÇANAKKALE ZAFERİ MİLLİ MÜCADELE’NİN DE ÖNCÜSÜ NİTELİĞİNDE
Sözlerine şehit ve gazileri anarak başlayan Bakan Güler, “Bugün kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, aynı zamanda 109 yıl önce kazanılan Çanakkale Deniz Zaferi’nin de haklı gururunu bir kez daha yaşıyoruz” dedi. Güler şöyle devam etti:
“Şanlı tarihimizin en büyük ve en parlak zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi, Milli Mücadele’nin de öncüsü niteliğindedir. Aziz vatanımızın her bir köşesinden gelen kahraman Mehmetçiğin vatan savunması için omuz omuza savaşarak kazandığı bu zafer, milli birliğimizi pekiştirirken işgale girişenlerin heveslerini de kursağında bırakmıştır. Nitekim Kahraman Türk ordusu Çanakkale’de, işgalcilerin üstün muharebe gücü ve teknolojisi karşısında iman dolu göğsünü siper etmiş, canı pahasına Çanakkale’yi geçilmez kılmıştır.
Çanakkale’yi Türk tarihine altın harflerle yazdıran başta Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; Cevat Çobanlı’yı, Selahattin Adil Bey’i, Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey’i, Ezineli Yahya Çavuş’u, Seyit Onbaşı’yı ve ismini sayamadığımız vatanın dört bir yanından cepheye koşarak üzerinde yaşadığımız toprakları vatan yapan nice manevi mimarı; rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum.
“BARIŞ VE İSTİKRARIN HAKİM OLMASI İÇİN YOĞUN ÇABA SARF EDİYORUZ”
Tüm dünyada gerginliklerin tırmandığı, çatışmaların arttığı bir süreçte Türkiye olarak Karadeniz’den Afrika’ya, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a kadar barış ve istikrarın hakim olması için yoğun gayret sarf ediyoruz. Bu dönemde ülkemiz, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen çok yönlü diplomasiyle küresel barış ve istikrarın sağlanmasında etkin bir aktör olmuş; müzakere masalarının ve dünya güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiştir.
Kahraman ordumuz; bir yandan hudutlarımızın güvenliğini sağlarken, aynı zamanda yurt içinde ve sınır ötesinde de terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, şanlı tarihine yaraşır destanlar yazıyor. Geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine, bugün; terörün kaynağında yok edilmesi stratejisi ile, ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Şu anda oralarda olmasaydık; örgütün ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, yurt içinde daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir.
Kıbrıslı kardeşlerimizin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizim için olmazsa olmazdır. Muhataplarımızı artık miadı dolmuş, statükocu ve provokatif söylemleri bir kenara bırakmaya; bunun yerine tarihi ve mevcut gerçeklere uygun, makul ve mantıklı bir şekilde çözüme yönelmeye davet ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz.
“YUNANİSTAN İLE ATİNA BİLDİRGESİ ÇERÇEVESİNDE POZİTİF GÜNDEMLE SÜRECİ DEVAM ETTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Diğer yandan komşumuz Yunanistan ile Atina Bildirgesi çerçevesinde, iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz. Ancak barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken; milli hak ve menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimiz de bilinmelidir. Bu yüzden yapıcı bir tutum sergilenmesinin önemli olduğunu, sürece zarar verebilecek söylemlerden uzak durulmasının gerekliliğini ifade ediyoruz.
Akdeniz’de en uzun sahil şeridine sahip ülke olarak deniz yetki alanlarında, eşit egemen hakların korunması ve doğal zenginliklerin adil paylaşımı yönünde ilkeli bir tutum sergiliyoruz. Diğer yandan Akdeniz’deki komşumuz Libya ile imzaladığımız antlaşma ile bölgede önemli inisiyatifler üstlendik, üstlenmeye devam ediyoruz. Son dönemde Mısır ile olan ilişkilerimiz de yeniden bir ivme kazandı ve gelişim kaydediyor.
Gazze’deki İsrail saldırganlığı ve katliamının son bulması için sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle aktif bir şekilde girişimlerimize devam ediyoruz. Gazze halkının acil tıbbi, gıda ve diğer insani ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik başta hava ulaştırması olmak üzere gereken her türlü desteği veriyoruz.
“MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’Nİ TARAFSIZ VE TAVİZSİZ BİR BİÇİMDE UYGULADIK”
Ukrayna’da ikinci yılı geride kalan ve büyük bir yıkıcı etki oluşturan savaşın sonlandırılması için Türkiye olarak en başından itibaren devam eden çok yönlü çabalarımıza, aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Yine bu süreçte Karadeniz’de gerginliği azaltan ve dengeyi sağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dikkatle, sorumlu, tarafsız ve tavizsiz bir biçimde uyguladık; bundan sonra da aynı tutumuza devam edeceğiz.
Son iki ayda birbirinden değerli kara-deniz ve hava platformlarını, ordumuzun hizmetine dahil ettik. Bunlar arasında ülkemizin göz bebeği, asil milletimizin gururu olan yerli ve milli muharip uçağımız KAAN, 21 Şubat’ta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu uçuşla birlikte ülkemiz, kendine ait beşinci nesil savaş uçağını tasarlayıp üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri olarak savunma sanayinde sınıf atlarken; daha büyük hedeflere yürümemizin yolu da açılmış oldu.
Ülkemizin şu ana kadar, her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir. Milli Savunma Bakanlığı olarak bizler de Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük, daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için gayret göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha ifade etmek isterim ki, başarıya ulaşma yolunda en büyük ilham kaynağımız; vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan kahraman gazilerimizdir.
“FEDAKARLIKLARINIZ İÇİN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ VE MİLLETİMİZ SİZLERE MİNETTAR”
Sizler üstüne titrediğiniz sevdiklerinizi, kutsal değerlerimiz uğruna feda ettiniz. Yeriniz, başımızın üzerindedir. Ana-babasından, evladından, kardeşinden, eşinden ve sevdiğinden ayrılmanın acısını en derinden sizler yaşıyorsunuz. Emsalsiz fedakarlıklarınız için Türk Silahlı Kuvvetleri ve milletimiz sizlere minnettardır.”