31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala İstanbul’daki Kürt seçmenin tercihleri tartışılmaya devam ediyor. Kürt sorununun çözümü için bir araya gelen Akil İnsanlar Heyetinde yer alan isimler, İstanbul seçimleri, DEM Parti tabanının tercihleri ve bu tercihlerin Kürt sorunun yeniden ele alınması konusunda bir etki yaratıp yaratmayacağı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci yazar Etyen Mahçupyan, “İstanbul çok kozmopolit ve İstanbul Kürtleri de buna ayak uydurmuş durumda. Hayat pahalılığı ve AK Parti’nin güvenlikçi politikaları karşısındaki güçlü aday Ekrem İmamoğlu’nu destekleyebileceğini düşünüyorum” dedi.
31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala İstanbul’daki Kürt seçmenin tercihleri tartışılmaya devam ediyor. Kürt sorununun çözümü için bir araya gelen Akil İnsanlar Heyetinde yer alan isimler, İstanbul seçimleri, DEM Parti tabanının tercihleri ve bu tercihlerin Kürt sorunun yeniden ele alınması konusunda bir etki yaratıp yaratmayacağı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci yazar Etyen Mahçupyan, “İstanbul çok kozmopolit ve İstanbul Kürtleri de buna ayak uydurmuş durumda. Hayat pahalılığı ve AK Parti’nin güvenlikçi politikaları karşısındaki güçlü aday Ekrem İmamoğlu’nu destekleyebileceğini düşünüyorum” dedi.
Yerel seçimlere sayılı günler kala İstanbul’da seçmenin tercihi ve bunun seçim sonuçlarına yansımaları da tartışılmaya devam ediyor. Kürt sorununun çözümü için başlatılan barış sürecinde Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan isimler, İstanbul seçimleri, DEM parti seçmeninin tercihleri ve bu tercihlerin sonucunda Kürt sorununa yönelik yeni bir sürecin başlayıp başlamayacağı konusunda görüşlerini açıkladı.
MAHÇUPYAN: İSTANBUL KÜRTLERİ İMAMOĞLU’NU DESTEKLEYECEK
Akil insanlar heyetinde de görev alan gazeteci yazar Etyen Mahçupyan, yerel seçimlerde en çok konuşulan İstanbul’daki Kürt oyları için; “İstanbul’da yaşayan Kürtler, vatandaşlık bağına daha bağlı. İstanbul’daki Kürtler sadece Kürt değil ve bu yüzden İmamoğlu’na oy kayacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu. Mahçupyan seçim sonrası siyasetinin güç dengelerinin sandıkta oluşacağını belirterek, ” Seçimler sonrası bir anayasa tartışması ülkeyi bekliyor ve bu tartışmalar arasında Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı seçim hakkı olacak ve Kürt sorunu da konuşulabilir. Bu durumda DEM oylarının yüzde birlerde olmasını istemez. İstanbul çok kozmopolit ve İstanbul Kürtleri de buna ayak uydurmuş durumda. Hayat pahalılığı ve AK Parti’nin güvenlikçi politikaları karşısındaki güçlü aday Ekrem İmamoğlu’nu destekleyebileceğini düşünüyorum” dedi. Kürt sorunu ile ilgili olarak 3. yol girişimlerinin oluştuğunu ve Kürt kimliğine sahip olanların bu sorun çözülmeden demokrasiye ulaşamayacakları düşüncesini ön plana çıkarttığını belirten Mahçupyan, “AK Parti eskisi gibi değil, Tayyip Erdoğan’ın partisi oldu ve dindar kesimlerin de içine alındığı yeni bir Türklük anlayışı ile devlete bağlandı”dedi.
BARIŞ SÜRECİ İHTİMALİ ÇOK AZ
Etyen Mahçupyan ‘yeni bir barış süreci olabilir mi’ sorusuna ise “Bu ihtimalin çok az olduğunu düşünüyorum. 2016’dan sonra yeni bir rejim anlayışı oluştu ben buna ittihatçılık diyorum. Makbul kimlik anlayışı yeniden oluşturuldu ve dindarlarda katılarak yerli ve milli denilen Türkçü bir anlayış oluşturuldu. Devlet ile siyaset iç içe geçti, devlet kadroları siyasetin bir üyesi gibi davranıyor. Devlet bu meseleye dış politikacı bir bakışla bakıyor” yanıtını verdi.
ALİ BAYRAMOĞLU: DEM OLMASA DA KÜRT SEÇMEN MUHALEFETLE İŞ BİRLİĞİNİ SÜRDÜRECEK
Akil İnsanlar Marmara Grubu temsilcilerinden gazeteci yazar Ali Bayramoğlu ‘kimlik dışında da saikler var’ diyerek İstanbul’da da muhalefet desteğinin sebebinin AK Parti’ye yönelik tavır olduğunu iddia etti. Bayramoğlu: “Üç tane faktör var. Bunlardan birisi kimlik, ikincisi genel siyasi saikler üzerinden davranmak, üçüncüsü de hizmet faktörü üzerinden davranmak. Bunlardan hangisi öne çıkar kahinlik yapmak olur ama ben bunların hepsinin birlikte oy verecek sandık başına gidecek Kürdün kim olduğuna göre, hangi mahallede yaşadığına göre hangi sınıfa ait olduğuna göre Kürt meselesi dışındaki beklentilerinin neler olduğuna göre değişeceğini sanıyorum. DEM’in sürdürmediği muhalif olan partilerle iş birliğini bağımsız seçmen, önemli ölçüde Kürt kesimi sürdürecektir. Bu da AK Partiye yönelik bir tavırdır, bir değişim beklentisidir diye düşünüyorum” dedi.
DEM SEÇMENİ İMAMOĞLU’NA OY VERME EĞİLİMİ TAŞIYOR
İstanbul’da DEM seçmeninin oylarının bölüneceğine inandığını belirten Bayramoğlu şunları söyledi:
“Bir siyasi partiye yani DEM’e oy verecek sadakatini oradan yürütecek bir seçmen grubu muhtemelen var. Zaten kamuoyu araştırmalarında da bu kendisini gösteriyor. Zana’nın son yaptığı konuşma, başka konuşmalar Kürdi olarak siyasi anlamda vurgu buna işaret ediyor. Bununla birlikte, yine araştırmalardan gördüğümüz kadarıyla bir miktar DEM seçmeni serbest davranıp İmamoğlu’na oy verme eğilimi taşıyor böyle bir tablo çıkması karşımıza çok şaşırtıcı olmaz.”
İMAMOĞLU KAZANIRSA 4 YIL SONRA GÜÇLÜ BİR LİDER HALİNE GELİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için girdiği siyasi yarışı da hatırlatan Bayramoğlu, “Muhtemelen CHP başarılı olacaktır. Daha önce kazandığı büyük şehirleri yine kazanacaktır diye bekliyorum. Muhalefet açısından kendi gücünü olduğu yerde bir tahkimat sonucundan bahsedebiliriz, büyük yerlerde de kazanır. Muhtemelen İstanbul’u da İmamoğlu alır gibi görünüyor. 4 yıl sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. İmamoğlu çok avantajlı bir yerde bekleyecek. Zamanında Tayyip Erdoğan da İstanbul Belediyesi’nde bekledi o da burada bekleyecek hem dışarıdan siyasete müdahale edecek hem partinin asli patronu olacak hem de gündelik işlerin içine girmeyecek. 2028 de Erdoğan seçimlere katılır mı katılmaz mı bilmiyoruz ama katılacak olsa da katılmayacak olsa da karşısında bu 4 yılı da biriktirmiş güçlü lider bulacak” değerlendirmesini yaptı.
AHMET TAŞGETİREN: GÖZLEMLER İMAMOĞLU’NA YÖNELİK KÜRT SEÇMEN İLGİSİNİ ORTAYA KOYUYOR
Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu başkanlığı görevini yürüten gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren İstanbul’da bazı ilçelerde yapılan kent uzlaşısı formülünün birliktelik algısını sağladığını ve seçmenin etkilendiğini söyledi. Taşgetiren: “DEM, Meral Danış Beştaş gibi güçlü bir adayla seçime girmesine rağmen çok etkili bir seçim çalışması yapıyor gözükmüyor. Bazı ilçelerde de sanki muhalefet birlikteliği var gibi. Bazı gözlemler İmamoğlu’na yönelik Kürt seçmen ilgisini de ortaya koyuyor. İmamoğlu, oluşturduğu dil ile daha geniş çevrelerin ortak paydası olabilecek gibi bir izlenim veriyor. Ancak sanki DEM dünyasında içeride bir takım farklılaşmalar yaşanıyor. İktidarla temaslar da var gibi. İstanbul’da Kürt oyların seyri her halükarda sonucu etkileyecek. DEM’li seçmenin tavrı bir, YRP’ye gidecek oylar iki… 31 Mart’ta bu oyların akışı önemli etki yapacak” dedi.
SON İSTANBUL MİTİNGİ DE ERDOĞAN’A ÜMİT VERMEDİ
Ahmet Taşgetiren ekonomik sıkıntının bu kez seçmeni etkileyeceğini iddia ederek, “Ekonomik sıkıntılar çok yakıcı. Geniş toplum kesimlerini sarsıyor. Bu ortamda bile etkili olmazsa ne zaman etkili olur tencere, sorusu sorulabilir. 14-28 Mayıs’ta soğan mı vatan mı sorusu muhafazakar – milliyetçi kitleleri iktidar lehine etkiledi. Ama yerel seçimler ortamında çok daha yakıcı bir ekonomik süreç var. Orta gelir grubu dahil sarsılıyor. Emekliler ise adeta bir faciayı yaşıyor. Üstelik umut verecek bir yarın da gözükmüyor. İktidar bile güvenlikçi söylem içine girmekten kaçınıyor, güvenliğin istismar edildiği izlenimi verecek diye. Buna rağmen, Erdoğan seçime abanıyor ve bu, belli kitleleri hala toparlayabilir. İstanbul mitingi Erdoğan’a fazla ümit vermedi gibi… İstanbul seçimi zorlu geçecek. Belki de foto finişle… ya da mahkemede bitebilir. İkinci seçimi de yaşayan bir şehir İstanbul” dedi.
PERİNÇEK VE BAHÇELİ İLE YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİ KUŞKULU
Son günlerde dillerden düşmeyen yeni çözüm sürecini kuşkulu bulduğunu ifade eden Taşgetiren, “DEM cenahı o noktada istekli gibi. Erdoğan’a yönelik mesajlar veriyorlar. Ancak şu ana kadar iktidar cenahında ‘açık’ bir pas yok. Henüz iktidar “DEM şeytanlaştırması”ndan vaz geçmiş değil. DEM’e sinyal vermek, CHP’ye yönelik negatif dili sarsacaktır. Ancak ümit verip, DEM’i CHP ile ittifaktan uzaklaştırmak da istiyorlar. Ak Parti yeniden çözüm süreci atmosferine gelir mi, bence kuşkulu. Yıprandı o formül bir hayli. Ayrıca şu anda, geçmiş çözüm sürecine, Vatan Partisi ve Perinçek ile birlikte en keskin muhalefeti sürdüren MHP – Bahçeli iktidar ortağı. MHP’nin ikna edileceği bir çözüm süreci nasıl olur, bilinmez” dedi.
TARIK ÇELENK: İMAMOĞLU KÜRTLERDEN BİR FAN (HAYRAN) GRUBU KURMAYI BAŞARDI
Akil İnsanlar Grubu Akdeniz Bölgesi üyesi ve sekreteri stratejist yazar Tarık Çelenk, İmamoğlu karizmasının sokakla iletişim kurabildiğini ve hatta bunu Kürtlerle de sağladığını söyledi. Çelenk, “İmamoğlu yeni bir siyasetçi ve geçmişe yönelik bagajı yok. Muhalif siyasetçileri toplum yargılarken geçmişlerini doğru parantezlemelerini ister. İmamoğlu sokak kültürü ile ilişki kurabiliyor, kendine bir taban bir fan grubu oluşturabiliyor. Böyle bir iletişim modeli var. Bu iletişim modeli üzerinden baktığınız zaman İmamoğlu Kürtlerle de böyle bir iletişim modeli kurabilir. Bunu kurduğu zaman da kendisine yönelik pozitif geri dönüşlerini sağlayabilir ve bunu da yapıyor” dedi.
YENİ MESAJ GELMEZSE KÜRT SEÇMEN İMAMOĞLU DİYECEK
Çelenk, “Eğer Öcalan açıklama yapmazsa ve Selahattin Demirtaş da işi biraz muallakta bırakırsa Kürt seçmen kendi iradesini kullanarak İmamoğlu lehine davranacak gibi görünüyor. Eğer İmamoğlu seçimi kazanırsa 2028’i hedefleyecek. 2028’i hedeflediği zaman uluslararası ilişkiler ve güçler aynı Ak Partinin 2000 yolculuğu gibi ilgi çekecektir; çağıracaklardır, görüşeceklerdir. O da o ilişkileri iyi yönetebilirse bunu başarabilir” diye konuştu.
İMAMOĞLU MUHAFAZAKAR KÜRTLERİ DEKAZANABİLİR
Tarık Çelenk büyükşehirlerde yaşayan Kürt kadınlarının yüzde 15’inin Türkçe bilmediğini iddia etti ve bu kitle ile iletişim sorununu çözmenin bir yolunun muhafazakarları ikna etmekten geçtiğini söyledi. Çelenk, “Muhafazakar ve feodal yapıya saygılı olmalarından kaynaklanıyor. CHP’de muhafazakar kodlara karşı bir güven yok, bir de anlama çabası yok. Eğer İmamoğlu bu anlama çabasını içten gösterirse, buna inanılırsa muhafazakar Kürt kadınları ya da önderleri o eşiği de kendi adına 2028’de aşabilir” değerlendirmesini yaptı.
DOĞU ERGİL: BUGÜNLERDE BARIŞ GİRİŞİMİ SÖZLERİ TAMAMEN SİYASİ
Akil İnsanlar İç Anadolu grubunda görev yapan Prof. Dr. Doğu Ergil yeni bir sürecin şu anda mümkün olmadığını söyledi. Ergil, “Türkiye’nin demokratikleşmesi dünya ile bütünleşmesi girişimiydi barış girişimi ve akil insanlar grubu. Bu demokratikleşme girişiminden vazgeçildi Bugün hükümetin küçük ortağına bakıldığı zaman böyle bir demokratikleşme gibi bir bakışı yok. Merkezden yerele bir yetki bölüşümü niyeti var yok ve asıl olan hukukun üstünlüğü ilkesi var mı o da yok. Eğer barış süreci sözleri dolaştırılıyorsa Kürt sorunu denilen şeyin çözümü için değil tamamen siyasi bir söylem olarak dolaştırılıyordur. Bugünkü iktidar ortakları bir Kürt sorunu olduğunu düşünmüyor bir isyan hareketi Ankara’ya ihanet olarak görüyor bu sorunun tanımı değişmezse zor” dedi.
İLLERDE PAZARLIKLAR SON ANA KADAR SÜRER
Yerel seçim pazarlıklarının son ana kadar devam edeceğini ifade eden Ergil, “Kürt seçmenin Ekrem İmamoğlu’na teveccüh gösterip göstermeyeceğine araştırma sonucu ile bakmak lazım ama sonuçta DEM kendi adayıyla katılmaya karar verdi. Bu süreçte aradıkları tepkileri göremedikleri için aday gösterdiler belki de onlar da kendi güçlerini sınayıp göstermek istediler. Ama bu işler son ana kadar devam eder. Mesela YRP ile AK Parti arasında Urfa İstanbul pazarlığında olduğu gibi. Görüşmeler şu anda durdu ama hükümet baktı İstanbul gidiyor Urfa’yı bırakıp İstanbul’u isteyebilir. Pazarlıklar sonuna kadar devam edecektir. DEM için de aynı şeyleri söyleyebiliriz partiler arasında son anda karar verilecektir” ifadelerini kullandı.