Çaykur’da çalışan mevsimlik tarım işçileri Rize Meydanında bir araya gelerek kadro taleplerini tekrarladılar. Bir kadın işçi, “Hakkımızı versinler öbürlerine verdikleri gibi bize de versinler, bizim istediğimiz çok bir şey değil. 10 bin işçiyi bu ülke kaldıramayacaksa biz daha ne yapalım? Bu kadar diyorum hakkımızı versinler vermeyeceklerse bir şey üretsinler başka yerlerde çözüm oluyor bize niye olmuyor? Niye biz hep böyle kilitleniyoruz nokta koyuluyor bize” dedi.
GENÇAĞA KARAFAZLI
Çaykur’da çalışan mevsimlik tarım işçileri Rize Meydanında bir araya gelerek kadro taleplerini tekrarladılar. Bir kadın işçi, “Hakkımızı versinler öbürlerine verdikleri gibi bize de versinler, bizim istediğimiz çok bir şey değil. 10 bin işçiyi bu ülke kaldıramayacaksa biz daha ne yapalım? Bu kadar diyorum hakkımızı versinler vermeyeceklerse bir şey üretsinler başka yerlerde çözüm oluyor bize niye olmuyor? Niye biz hep böyle kilitleniyoruz nokta koyuluyor bize” dedi.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) bünyesinde 6 ay çalışıp 6 ay ise işsiz kalan işçiler Rize Meydanında toplanarak eylem yaptı. Eyleme CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, CHP Rize Belediye Başkan adayı Necati Topaloğlu, İYİ Parti Rize Belediye Başkan adayı Köksal Toptan, Saadet Partisi Rize Belediye Başkan adayı Muhammet Yıldız, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Belediye Başkan adayı Cemil Çolak da katılarak destek verdi.
“ÇAYKUR İŞÇİSİNE AYRIMCILIK YAPILDI BU VİCDANİ MİDİR?”
İşçiler adına basın açıklamasını okuyan Çaykur’da mevsimlik işçi Emre Yazar, şunları söyledi:
“Çaykur işçileri olarak uzun yıllardan beri biriken sorunlarımızı ve taleplerimizi kamuoyu ve yetkililerle defalarca paylaştık. Verilen sözlere rağmen çalışma şartlarımızda hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Geçen yıl devletimizin en yetkili makamlarından ‘geçici işçiliğin tarih olacağı’ söylenmişti. Şimdi soruyoruz sizlere, tarih oldu mu? Bundan sonra olacak inşallah. Belediyeler, Şeker Fabrikaları, Orman İşletmeleri ve diğer devlet kurumlarında norm kadrolara atamalar yapıldı. Binlerce geçici işçi arkadaşımız kadro hakkı kazandı. Kadro alamayanlarda 11 ay 29 gün çalışma imkanından faydalandılar. Bu uygulamadan bir tek Çaykur işçisi faydalanamadı. Soruyoruz arkadaşlar bizler bu memleketin kamuda çalışan geçici işçileri değil miyiz? Bu ayrımcılık değili midir, vicdani midir? Babamızın evinde yeni gelin olduk.
“ALTI AY ÇALIŞAN BİR İŞÇİ 50 YILDA EMEKLİ OLACAK”
Aynı yıl işe başlayan bir kadrolu işçi 25 yılda emekli olabiliyorsa bu süre 6 ay çalışanlar için 50 yıl olacaktır. Elli yıl sonra emekli olsak ne olur olmasak ne olur. Geçici işçilere kadro verilmesi halinde Çaykur’un batacağı, artan maliyetler sebebiyle rekabet etme gücünün azalacağı iddiaları kesinlikle doğru değildir. Geçmiş yıllardan biliyoruz ki Çaykur işçilerinin önemli bir bölümü kadrolu olarak çalışabilmiş ve kurumumuz bu dönemlerde çoğunlukla kar açıklamıştır. Birkaç yıldır toplumun başka kesimleri gibi bizler de ağır ekonomik şartlar altında ezilmekteyiz. Çaykur’un binlerce eşi olan çocuğu olan çalışanı var. Bu adamlar kışın çoluğunu çocuğuna eşini neyle bakacaklar? Neyle geçindirecekler? Altı ay iş vermiyorlar. Bugün burada talep etmiş olduğumuz bu hak insanca yaşamak için. Bu kadar insan yıllardır bunun mücadelesini veriyor. Çaykur’da bunca hak kayıpları ve mağduriyetler yaşanırken, mevcut haklarımızı korumak ve yeni haklar kazanmak için yetkili olan Öz Gıda iş sendikasının menfaatlerimizi yeterince koruyamadığı kararlı duramadığı işçi arkadaşlar arasında yaygın bir görüştür sendika temsilcilerinden burada kimse var mı? İşçilerinin mücadelesini omuzlamayan hiçbir sendika daha fazla Çaykur’da yetkili kalamayacaktır.”
“3 KEZ CUMHURBAŞKANI SEÇTİK, BURADA BİZE SÖZ VERDİ”
Çaykur’a ait Fındıklı Çay Fabrikasında 26 yıldır mevsimlik geçici işçi olarak çalışan Bülent Maraş, şöyle konuştu:
“Emeğimin 15 senesini, imalatın en zor yeri olan tasnif bölümünde çalışarak verdim. Şu an ki genel müdürümüz kendisi göreve geldikten sonra kurumu kendi şahsi malıymış gibi yönetiyor bizleri düşünmüyor. Genel müdürün yazmış olduğu yazılı tebligatı fabrika müdürü siyasi partilerden korkarak değiştirip işçinin, emekçinin hakkını sömürüyor. Ayşe işçisinin hakkını ‘o partili değil olur mu, AK Parti’den falanca gelecek ona ver’ diyor. Bu gibi düzenlemelere izin vermektedir. Rize Milletvekili Muhammet Avcı akşam 5’te beni cep telefonumdan aradı. Dedim ‘sen bizim vekilimiz değil misin’? Biz sana ne diye para veriyoruz? Biz sayın cumhurbaşkanımızı 3 dönem başbakan, 3 dönem Cumhurbaşkanı aralıksız söz verdik seçtik. Kendisi en son seçimde burada söz verdi ne dedi; ‘gerekli olan çalışma yapılacaktır milletvekillerine söyledim’ dedi. Bizim Rize milletvekillerimi nerede, sözlerini niye tutmuyorlar? Meclis’te namusunuz, şerefiniz üzerinde yemin ettiniz. Sizin namusunuz, şerefiniz bu mudur? Haysiyetiniz bu mudur? Ben işçi arkadaşlarımın hakkını istiyorum eğer namusunuz şerefiniz bu kadarsa bize daimi kadro vermeyin, sizin ne kadar namuslu olduğunuzu biliyorum en geç seçime kadar Çaykur işçisinin hakkını vereceksiniz.”
“VERDİKLERİ KADRO SÖZÜNÜ TUTSUNLAR”
Gıda İş Sendikası Karadeniz Bölge Başkanı Ramazan Sarıoğlu, “Çaykur zarar ediyor diyorlar. Asla ve asla Çaykur zarar etmiyor. Ben 1992’de Çaykur’da çalıştığım zaman 40 bin işçi çalışırdı maaşlarımız da 18 asgari ücrete tekabül ederdi. Bunlara siz kulak asmayın. Çaykur’un şu anda ambarlarına taşeron kuru çayı çekiyor benim norm kadroda olan Çaykur işçileri dışarıda boş geziyor” dedi.
Emine Bayram adlı işçi kadın eylem alanında bulunan belediyeye ait kafeyi göstererek, “Şurada sendika temsilcileri şurada oturuyor bakın, aidat alanlar orada oturuyor işçiler burada” diye konuştu. Bir başka mevsimlik kadın işçi, “Kadro istiyoruz, verdikleri sözü tutsunlar. Ben kendim tek başıma yaşıyorum bu zamanda maaşımız yetmiyor maalesef geçim sıkıntısı…. O yüzden kadro istiyoruz verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir başka kadın işçi, “Hakkımızı versinler öbürlerine verdikleri gibi bize de versinler, bizim istediğimiz çok bir şey değil on bin işçiyi bu ülke kaldıramayacaksa biz daha ne yapalım? Bu kadar diyorum hakkımızı versinler vermeyeceklerse bir şey üretsinler başka yerlerde çözüm oluyor bize niye olmuyor? Niye biz hep böyle kilitleniyoruz nokta koyuluyor bize” dedi.
“İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYORUM”
Sezin Altunkaya adlı işçi şunları söyledi:
“Biz hiçbir sendikanın ya da hiçbir partinin arka bahçesi değiliz. Biz insanca yaşamak için emeğimizle geçinen vergi veren vatandaşlarız, ben 30 gün çalışacağım, 1 günüm Hak- İş’e gidecek, neden o sendika yok şu anda burada ya da gelecek yüzleri mi yok? Arkadaşlar lütfen şu sendikadan kurtulalım, bunlar mevcut hükümetin arka bahçesi oldukları için nasılsa bunlar oy veriyorlar bize çünkü biz çantada kekliğiz onlar için. İki çocuğum üniversite okuyor, insanlardan burs dileniyorum, çocuğum aradığı zaman eziliyorum çünkü kiralar olmuş 110- 15 bin, marketlere zaten gidemiyoruz. İşte şeker veriyoruz, polar veriyoruz diyorlar, şeker, polar istemiyoruz. Ben emeğimin karşılığında çocuklarımla, ailemle geçinebileceğim insanca bir yaşam istiyorum.”
“31 MART’A KADAR İKTİDAR, SİYASET, SAYIN CUMHURBAŞKANI DA DUYSUN”
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı da şunları söyledi:
“Değerli Çaykur işçileri sizin bu alanı doldurmanızı çok anlaşılır buluyorum. Ben parlamentoda defalarca seslendirdim, burada Rizelilerin istediği şey size daha önce 20 yıl boyunca söz verilen kadro hakkının talebidir. Buradan sevgili Rizelilere bir çağrım var; daha vakit var 31 Mart’a kadar iktidar, siyaset sayın cumhurbaşkanı da duysun, bu işçilerin kadrosunu versin, ekmek için buluşan herkes de özgür iradesiyle siyasetteki istediği yere oyunu versin bu siyasete çağrım ama eğer Rizelilere 20 yıllık bu hakkı vermezler ise 31 Mart’ta siz tepkinizi göstereceksiniz. Şu partiye bu partiye oy verinde demiyorum ama iktidara oy vermeyerek bu gücünüzü gösterin. Bu mücadeleyi siz kazanacaksınız ben bugün bu kadar kalabalık olduğunu görünce inanındım, kadro gelecek. Başarılarınızı ve örgütlü halinizi birlikte sürdürmenizi diliyorum. Sizi, bizi herkes duydu bu barışçıl dirensiniz için Rizelileri kutluyorum.”
“BİZLER BURAYA HAK ARAMAK İÇİN GELDİK”
Yeniden Refah Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Belediye Başkan adayı Cemil Çolak da şu görüşleri dile getirdi:
“Çaykur’un 5 kişi ile yönetilemeyeceğini, çaya 5 kişinin karar veremeyeceğini, çayla ilgili birilerinin hükümdarlığına bırakamayacağımızı, bugün o bakan, başbakan olmuş ise Allah’ın bize vermiş olduğu o nimetten dolayıdır. ya 6 ay gözünüze mi durdu yahu. 30 tane holdingin vergisini sildiniz siz. Bir tanesinin vergisi değil mevsimlik işçinin bütün Türkiye’nin mevsimlik işçilerin 6 ayını karşılar. Bu bizim kaderimiz değildir bakın herkesi, inançlarımıza dahil oyun ediyorlar. Bizler çaba için buraya geldik, hak aramak için buraya geldik. Ekmek, ekmek, ekmek başka bir şey yok. Bizi soktular namazın, orucun, hacın arasına Müslümanlık öyle değil bu din, insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır. Nerede bu söz? Öyle değil bu, komşusu açken tok yatan bizden değildir, nerede bu söz?”
Saadet Parti Rize Belediye Başkan adayı Muhammet Yıldız, “Bu devletin ayakta kalmasının temel ayağını siz oluşturuyorsunuz. Burada bulunmanızdaki sebeplerden birisi ise, eş konumunuzda bulunan insanlara kadro verilmişken sizlere kadro verilmemesi bir adaletsizliktir” dedi.