CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık, belediye başkanı seçildikten görev süresi bitene kadar geçen süreçte mal varlığında görevinden kaynaklı bir artışın olmayacağını belirterek; “Bu göreve nasıl başlarsam öyle de bitireceğim” diye konuştu.
HABER: ECE AZAK – KAMERA: KERİM UĞUR
CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık, belediye başkanı seçildikten görev süresi bitene kadar geçen süreçte mal varlığında görevinden kaynaklı bir artışın olmayacağını belirterek; “Bu göreve nasıl başlarsam öyle de bitireceğim” diye konuştu.
CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık, Gaziemir’de proje tanıtım toplantısı düzenledi. Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, kadın kolları ve partililer katıldı.
CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık, proje tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“31 Mart’ta sizlerin desteğiyle ben bu kente belediye başkanı olacağım. Benimle birlikte her binaya koşa koşa çıktığımız gençlerimiz belediye başkanı olacak. Bu kentin sokaklarında her seçiminde, her seçimde adım adım birlikte gezdiğimiz kadın kollarımızla birlikte belediye başkanı olacağım. Ömrünü bu partiye adamış ilçe başkanlarımız, ilçe yöneticilerimiz, il başkanlarımız, il yöneticilerimiz, sizlerin adına belediye başkanı olacağım. Suyu kesilmesin diye yanında durduğum ablamızla birlikte belediye başkanı olacağım. İşten haksız yere atılan işçilerle birlikte belediye başkanı olacağım. Aktepe’den yürüyerek gelen kadın emekçilerimizle birlikte belediye başkanı olacağım. Oyun parkı olmayan çocuklar adına belediye başkanı olacağım. Taziye evi, cemevi olmayan bu hizmetlerini yerine getirmek istediğim büyüklerimizle birlikte belediye başkanı olacağız. ATM’ye, internete, otobüse, yeteri kadar ulaşamayan yurttaşlarımız adına belediye başkanı Gaziemir’de yaşayan tüm halkımız adına ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu dönem belediye başkanı olacağım. “
“HALKIMIZ ADINA MÜCADELEYİ HER ORTAMDA YAPACAĞIZ”
Çalışma arkadaşları ile birlikte toplumun her kesimine eşit mesafede, adil ve dürüst çalışacaklarını belirten Işık, “Çözemediğimiz işlerimizi mutlaka toplumumuzda, sivil toplum örgütlerimizle, muhtarlarımızla paylaşacağız. Çözememe sebeplerimizi mutlaka kendilerine anlatacağız. Kimseyle kavga etmeyeceğiz. Ama halkımız adına gerekse mücadeleyi her ortamda yapacağız. Halkın malını çalmayıp çaldırmayacağız. Şantiyede olacağım, bayramda olacağım. Halayda kolunuzda acı da yanınızda olacağım. Buna söz veriyorum. Gülerseniz sizinle gülüp ağlarsanız birlikte ağlayacağım. Size söz veriyorum” dedi.
“BU GÖREVE NASIL BAŞLARSAM ÖYLE DE BİTİRECEĞİM”
Göreve geldiği takdirde hizmet süresi bittiğinde mal varlığında bulunduğu makamdan kaynaklı bir artışın olmayacağının da altını çizen Işık, “Benim, eşimin ve çocuklarımın 44 yıllık emeklerinin karşılığında edindiğimiz varlıklarımızda, benim bulunduğum makamdan kaynaklanan bir artış, asla olmayacak. Bu göreve nasıl başlarsam öyle de bitireceğim” diye konuştu.
“En büyük projem 150 bin kişilik Gaziemir’in gönlünde taht kurmak. Gaziemirmizin gönlünde taht kurduktan sonra bu kentte yaşayan herkese huzuru en büyük proje olarak açıklıyorum” diyen Işık, göreve geldiği takdirde hayata geçireceği projelerini aktardı.
GAZİEMİR METRO PROJESİ; GAZİEMİR’İN TOPLU ULAŞIMDAKİ TÜM SORUNLARINI ORTADAN KALDIRACAK
Ulaşımı, alt ve üst yapısıyla dirençli kent Gaziemir projelerinden söz eden Işık, Sevgi Yolu Düzenlemesi ve Tramvay Projesi kapsamında Eski Seydiköy İstasyonu ile Gaziemir İzban arasında çalışacak olan tramvay hattı kurulacağını söyledi. Gaziemir Metro projesinden bahseden Işık, Karabağlar-Gaziemir Metro hattının Gaziemir’in toplu ulaşım konusunda tüm sorunlarını ortadan kaldıracağını ifade etti. Işık, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen Karabağlar-Gaziemir Metrosu’na entegre olarak projelendirilen Sarnıç tramvayının da İzban ve Sarnıç Cumhuriyet Meydanı arasında çalışacağını belirtti.
GAZİEMİR 12 AY BOYUNCA FESTİVALLERE EV SAHİPLİĞİ YAPAN KÜLTÜR TURİZM KENTI HALINE GELECEK
Sosyal ve kültürel alanlarda parlayan Gaziemir projesi kapsamında yapılacak çalışmalarını da anlatan Işık, Gaziemir Kent Festivalleri ile Gaziemir’in 12 ay boyunca festivallere ev sahipliği yapan bir kültür- turizm kenti haline geleceğini söyledi. Atıfbey Mahallesi’nde bulunan eski Tansaş olarak bilinen alanda 100. yıl sanat merkezi projesinin planlamasının yapıldığını vatandaşlardan da gelen yeşil alan taleplerinin de oldukça fazla olduğunu belirten Işık, halkın talepleri doğrultusunda projeyi gerçekleştireceklerini söyledi. Beyazevler Rekreasyon Alanı projesi kapsamında alanın önemli bir bölümünün yeşil alan olarak planlanacağını ayrıca yüzme havuzu, tenis kortu gibi spor alanlarının olacağını söyledi. Toplumsal Refahı Yükselen Kent Gaziemir projeleri kapsamında Gaziemir’in tüm bölgelerinde kreşlerin açılacağını, kreşlere kayıtlarda, anne kart sahipleri ve gelir seviyesi baz alınarak, düşük gelirli veya sosyal yardım alan ailelerin öncelikli faydalanmasının sağlanacağını ifade etti.
ANNE KART VE EMEKLİ KART POJESİ
Anne kart ve emekli kart projesi kapsamında 0-15 yaş arası çocuğu olan her kentli annelere anne kart ve Gaziemir’de yaşayan her emekliye emekli kart tanımlanacağını kaydeden Işık, vatandaşların belediye hizmetlerinde sıra önceliği sunularak, belediyenin düzenlediği tiyatro, konser, kafeterya ve sosyal tesisler gibi alanlardan ücretsiz veya indirimli faydalanacaklarını belirtti. Gaziemir’de yaşayan 15-30 yaş arası gençlerin sahip olacağı gençlik kart sisteminin de kurulacağını söyleyen Işık, kart sahiplerinin belediye kurslarından, tiyatro ve konserlerden, festivallerden, sosyal tesislerden ve kafeteryalardan ücretsiz ya da indirimli faydalanacaklarını vurguladı.
Işık, toplantı sonunda ‘Halkçı Belediyecilik Taahhütnamesi’ni imzaladı ve mal varlığını açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan da yaptığı konuşmada, “Çok önemli bir seçim. Bu seçimde asıl sahnenin yıldızı belediye başkan adayımız Ünal Bey. Ama ben de kısaca buraya gelmişken düşüncelerimi açıklayayım. Bu seçim birkaç açıdan önemli değerli arkadaşlar. Bir defa yerel yönetimleri belirlerken yerel dinamiklere bakıyorsunuz. Bu projelere bakıyorsunuz ama en önemli şey kamu kaynaklarının kime aktarıldığı. Bizim de karşımızdaki Cumhur İttifakı’nın adayı, AKP’nin aday arasındaki fark böyle. Bunu nereden görüyoruz? İşte İstanbul’da biliyorsunuz, daha önce bir büyükşehir belediye başkanı vardı AKP iktidarında. Kamu kaynaklarını kime aktardılar? TÜRGEV’e aktardılar, Ensar’a aktardılar, TÜGVA’ya aktardılar. Nur Cemaati’nin kırk tane alt koluna, tarikatlara, cemaatlere, yurtlar yaptırdılar, tahsisler verdiler. Sadece bunu yapmadılar. 1999 depreminde ben ablamı ve eniştemi kaybettim. Yalova’da. O 1999 depreminden sonra kamu kaynaklarıyla deprem toplanma alanları belirlendi İstanbul’da. O deprem toplanma alanlarını sattılar. Ne yaptılar? AVM ve rezidans yaptılar. Dolayısıyla şu an ne yapılıyor? O kamu kaynakları doğrudan halka aktarılıyor. İzmir’i örnek vermedim. Çünkü İzmir’de hep biz iktidardık. Ama İstanbul’da bu burs olarak çocuklara dönüyor. O yurtları İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Hiçbir ayrım yapmadan, toplumun her kesimine hizmet ediyor. Yine kamucu belediyecilikle bu rantçı belediyecilik arasında bir örnek. Benim için çok böyle önemli majör örnektir. Eski İzmir’de gençliği geçmişi olanlar bilirdi. Güzelyalı’da bir troleybüs garajı vardı. Boynuzlu derdik biz çocukken. O troleybüs garajı şu an dünyanın en iyi konser salonlarından Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi. Çoğunuzca kendiniz ve eşiniz, çocuğunuz gitmiştir. Benzer bir yer İstanbul’da vardı. İETT Garajı’ydı. Çok önce Dubai şeyhine sattılar. Sonra satış olmadı. Sonra Cevahir Alışveriş Merkezi yaptılar. Mesela İzmir Havagazı Fabrikası. Herhalde AVM yapsaydınız birkaç yüz milyon dolar ederdi. Ama kentin kullanımına tahsis edildi. Bir tarafta kamunun kaynakları kamuya aktaran bir belediyecilik anlayışı. Diğer tarafta mesela Mavişehir’de spor alanları TOKİ’ye satan, rekreasyon alanlarını Ünal Bey’in burada proje yapacağını söylediği alanları TOKİ’ye satan bir anlayıştan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu anlamda yerel yönetim kamu kaynaklarını kime aktarılacağı açısından önemli” dedi.
“BU İKTİDAR DÖNEMİNDE İNSANLAR ELİNE İŞ, AŞ, YAZIP İNTİHAR EDİYOR”
Türkiye derin bir yolculuk içinde olduğuna dikkat çeken Bakan şunları söyledi:
“İkinci bir bu seçimin önemli tarafı var. Genel siyaset açısından da çok önemli. Türkiye arkadaşlar gelip yoksulluk içinde birkaç gün önce ben Torbalı’da Ayrancılar’da pazar yerinde bir emekli vatandaşımızla karşılaştım. Burada içinizde çokça emekli vardır tahmin ediyorum. Dedi ki ben 10 bin 300 lira maaş alıyorum. Evim kira pazara geldim alışveriş yapmaya. Ben buradan nasıl alışveriş yapacağım? Sayın vekilim siz söyleyin dedi. Bu derin yoksulluk sadece emeklide değil; çiftçide de öyle. Yani Menderes’in köylerine gidin. Traktörüne koyacak mazot yok. Gübre alacak parası yok. Tohum alacak parası yok. Çiftçi bu durumda. Ürünü para etmiyor. İçinizde esnaf olanlar vardır. Siftahsız kepenk kapatan esnafımız var. Bu derin yoksulluktan herkes etkileniyor. Atanamayan öğretmen etkileniyor. Kadro alamayan uzman çavuşlar var mesela. Vatan için şehit oluyor değil mi? Ama kadrosu yok. Sözleşmeli personel ama vatan için canını veriyor. Dünyada en çok intihar eden meslek polislik mesleği değil ama ekonomik gerekçelerle polisler intihar ediyor. Güvenlik görevlisi olan emekli astsubay var. İş hanına giderken karşılaştım. Beni tanıdı, ‘vekilim’ dedi. Sağ olun bizim haklarımızı savunuyorsunuz. Ben dedi güvenlik görevlisiyim. Emekli astsubay vatana hizmet etmiş 30 yıl. Emekli olmuş güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Mesela binbaşı olup emekli olduktan sonra Buca’da çaycılık yapan var. Türkiye derin bir yolculuk içinde. Biz Cumhuriyet tarihinde çok zor zamanlar yaşadık. Hep beraber seferberlik dönemlerini yaşadık. Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı yılları, o zamandaki yokluğu, yoksulluğu, işte her evden çorap alıyor. Tekareti milliye emirleri gereği. Herkes çamaşır vesaire veriyor. Mesela petrol krizi yetmişli yıllarda yaşandı. Soğuk savaş dönemleri yaşandı. Çok zor dönem geçtik ama hiç açlıktan, yoksulluktan intihar eden kimseyi duymadık. Bu iktidar döneminde insanlar eline iş, aş, yazık intihar ediyor. Hatay’da vatandaş kendini ateşe veriyor, yoksulluktan. Beni çok etkileyen bir hikaye var. Saç kurutma makinesini çocukları ısınsın diye prize takıp açıp içeride anne kendini asıyor. Böyle bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla bu seçim iktidara bir mesaj vermek, genel siyaset anlamında da önemli. İktidara sen tek başına bu ülkeyi yönetemezsin demek için önemli. Bizim İzmir’i Gaziemir’i almamız İstanbul’u, Ankara’yı, Antalya’yı, Mersin yeniden almamız yetmez. Biz Kırıkkale’yi almak zorundayız. Biz Kastamonu’yu almak zorundayız. Manisa’yı, Balıkesir’i, Bursa’yı almak zorundayız. Ancak bu şekilde önümüzde iktidarı değiştirecek bir güç yeniden bir motivasyon toplayabiliriz. Bu açıdan da çok önemli.”
“ÜNAL BEY BU BELEDİYEMİN BÜTÇESİNDEN DAHA BÜYÜK BÜTÇELERİ YÖNETMİŞ BİR ARKADAŞIMIZ”
Bir belediye başkanından ne beklersiniz? Bir defa liyakat beklersiniz. İş yaşamında başarı beklersiniz. Çünkü hayatında başarılı olamamış, muvaffak olamamış siyaseti kendi kariyeri için yapan, kendi ikbali için yapan insandan siyasette de bir yere gelse de başarı beklemeyin. Ama kendi yaşamında başarılı olmuş, iş yaşamında hayatını idame ettirmiş birisi, döndüğünde siyasette de başarılı olur. Ünal Bey tam da öyle bir insan. Bu belediyenin bütçesinden daha büyük bütçeleri yönetmiş bir arkadaşımız. Bir belediye başkanından başka ne beklersiniz? İletişim becerisi beklersiniz. Ahlaklı olmasını beklersiniz. Yasal deneyim beklersiniz. İki dönem belediye meclis üyeliği yapmış, tüm seçimlerde hiçbir beklentisi olmadan mücadele etmiş, çalışmış, alın teri dökmüş. Niçin? Cumhuriyetin ilke ve değerleri için. Bir siyasal hedef için değil. ve gün gelmiş burada belediye başkan adayı olmuş. Ne beklersiniz? Vizyon beklersiniz. İşte o vizyonu buradaki projelerde gördük. Halkçı belediyecilik, kamucu belediyecilik ne demek projelerinde onu anlattı. Dolayısıyla ben Ünal Bey’in Cumhuriyet Halk Partisi olarak genel merkez, parti meclisi olarak adaylaştırmış olmamızdan bir kere daha mutlu oldum.”