CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Özel, bakanların AK Parti için oy istemesini değerlendirirken, ”Bu, Erdoğan’ın yeni rejiminin çuvalladığını gösteren bir itiraf. Mehmet Uçum, bu tek kişilik hükümet sistemi dediğimiz sistemi anlatırken bakanların siyasi değil, bürokrat olacaklarını; siyaseti Erdoğan’ın ve partinin yapacağını söylüyordu. Şimdi bütün bakanları sahaya indirmek, yeni tasarımdan onların da memnun olmadığını gösteriyor. Ama sonuçta bu bakanların sahada etkili olmaları da çok güç. Çünkü halktan oy almış, Meclis’ten güven oyu almış, yetki almış kişiler değil; Erdoğan’ın dolma kaleminin mürekkebi onlar. Bir gün atıyor, bir gün azlediyor. İçlerinde iki bakan ise kamuoyu tarafından daha çok bilinen bakanlar. Birisi MİT Müsteşarlığı gibi çok mahrem bir görevden geliyor -zaten doğru değil bir MİT Müşteşarının bakan haline getirilmesi-. Diğeri de İçişleri Bakanlığı gibi polisin, emniyetin, jandarmanın bağlı olduğu, hepimizin güvenliğinden sor
HABER: GÜLARA SUBAŞI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Özel, bakanların AK Parti için oy istemesini değerlendirirken, “Bu, Erdoğan’ın yeni rejiminin çuvalladığını gösteren bir itiraf. Mehmet Uçum, bu tek kişilik hükümet sistemi dediğimiz sistemi anlatırken bakanların siyasi değil, bürokrat olacaklarını; siyaseti Erdoğan’ın ve partinin yapacağını söylüyordu. Şimdi bütün bakanları sahaya indirmek, yeni tasarımdan onların da memnun olmadığını gösteriyor. Ama sonuçta bu bakanların sahada etkili olmaları da çok güç. Çünkü halktan oy almış, Meclis’ten güven oyu almış, yetki almış kişiler değil; Erdoğan’ın dolma kaleminin mürekkebi onlar. Bir gün atıyor, bir gün azlediyor. İçlerinde iki bakan ise kamuoyu tarafından daha çok bilinen bakanlar. Birisi MİT Müsteşarlığı gibi çok mahrem bir görevden geliyor -zaten doğru değil bir MİT Müşteşarının bakan haline getirilmesi-. Diğeri de İçişleri Bakanlığı gibi polisin, emniyetin, jandarmanın bağlı olduğu, hepimizin güvenliğinden sorumlu olduğu bir bakan. Bu bakanlar, eskiden seçim döneminde zaten yasaklı olurlardı, yerlerine tarafsızlar atanırdı. Şimdi bu bakanlardan medet umuyorlar. Bu da içinde bulundukları acziyeti gösteriyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Kilis halk buluşması programının ardından Gaziantep halk buluşması için seçim otobüsüyle yola çıktı. CHP lideri Özel, burada ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün İstanbul, Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği mitingde söylediği “Biz bu meydanda 1 buçuk milyona alıştık, bugün 650 bin kişiyiz” ifadelerini şöyle değerlendirdi:
“İKTİDAR MEYDANLARI DOLDURAMADIĞI GİBİ HEYECANLANDIRAMIYOR DA”
“Erdoğan orada bir şey itiraf edermiş gibi yaparken bir yalanı örtmeye çalışıyor. Meydanda 200 bin kişi bile yok. ‘Biz burada 1 buçuk milyonu bulduk. Bugün 600 bin’ diyerek o meydanda 600 yüz bin kişi olduğunu, onu da kendisinin az bulduğunu söylüyor. Oysa ki meydanda 200 bin kişi bile yoktu. Hiç şüphe yok ki insanlar, Cumhur İttifakı’ndan yoruldu insanlar. ve 31 Mart yaklaşırken bu yorgunluk, yılgınlık gözle görülür şekilde artarken muhalefetin de moral ve heyecan kazandığı ortada. Bir öncekinden kötü gördüğümüz bir anket ve bir öncekinden kötü gördüğümüz bir meydan yok. Örneğin Kilis, CHP’nin milletvekilinin olmadığı, belediyesinin olmadığı, çok güçsüz olduğumuz bir yerken adayımız ve normal rutin gezi programında yokken şu anda AKP ve MHP’nin birer adayının olduğu yerde CHP, önemli bir yarışta ve başa baş yarışıyor. Bu hafta anketlere baktık ve Kilis’e program ekledik. Bu yoğun yağışa rağmen hem meydanda hem meydanın etrafında çok önemli bir ilgi vardı. Bizim trendimiz, ivmemiz; yukarı, pozitif. ve iktidar, meydanları dolduramadığı gibi heyecanlandıramıyor da. Bunda en önemli sebep de her seçimden sonraya söz verip sözlerini tutmaması.
“İNSANLAR GÜÇ ZEHİRLENMESİ OLMUŞ İKTİDARIN GÜCÜNÜ YERELDEN DENGELEMEK İSTİYORLAR”
‘Mülakatı kaldıracağım’ dedi. Kaldırmadı. Her mitingimize geliyorlar. Staj ve çıraklık mağdurları var. Konya’da seslerini Tayyip Bey’e duyurmaya gittiler, gözaltına alındılar. Şimdi bütün mitinglerimize katılıyorlar. 1 buçuk ay önce çağrıda bulunmuştum, ‘Emekliler sesimize ses olur musunuz, bize katılır mısınız’ diye. O günlerde Tayyip Bey, ‘Emeklileri kışkırtamazsın. Ülke yüzde dört buçuk büyüyor. Herkes halinden memnun’ diyordu. Şimdi bütün herkes, gazeteler, televizyonlar artık emekliyi konuşuyor. 1 buçuk aydır günde üç, dört, beş meydanda emekliyi konuşuyoruz. ve artık AK Partililer de kabul etti. Hatta kendi Grup Başkanvekili, önce Ankara sonra İstanbul mitingini işaret etti. Şimdisi de seçimden sonrasını işaret ediyor. Bu yüzden bu seçimde bizim iki önemli gücümüz var. Bir; bir önceki seçimde bizimle birlikte olup oy veren insanlar belediyelerimizden memnun. ve şu an belediyemizin olmadıkları da CHP belediyeciliğini çağrıyorlar bu yüzden. İkincisi de yerel seçimin dışında bu seçimi, geçmişte iktidara da oy verse artık iktidara seslerini duyurmak ve orantısız bir güçten dolayı, adeta güç zehirlenmesi olmuş iktidarın gücünü yerelden dengelemek istiyorlar ve böyle bir mücadele veriliyor. 31 Mart’ta bunun bileşke kuvveti muhalefete büyük bir başarı kazandırabilir. ve iktidara da önemli bir ders verebilir.”
“BAKANLARDAN MEDET UMUYORLAR”
CHP lideri Özel, “17 Bakanın tümü, esnaf ziyaretleri yaparak AK Parti için oy istiyorlar. Özellikle Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum için oy istemesi kamuoyunda tepki topluyor. Değerlendirmeniz nedir” sorusunu, şöyle yanıtladı:
“Bu, Erdoğan’ın yeni rejiminin çuvalladığını gösteren bir itiraf. Mehmet Uçum, bu tek kişilik hükümet sistemi dediğimiz sistemi anlatırken bakanların siyasi değil, bürokrat olacaklarını; siyaseti Erdoğan’ın ve partinin yapacağını söylüyordu. Şimdi bütün bakanları sahaya indirmek, yeni tasarımdan onların da memnun olmadığını gösteriyor. Ama sonuçta bu bakanların sahada etkili olmaları da çok güç. Çünkü halktan oy almış, Meclis’ten güven oyu almış, yetki almış kişiler değil; Erdoğan’ın dolma kaleminin mürekkebi onlar. Bir gün atıyor, bir gün azlediyor. İçlerinde iki bakan ise kamuoyu tarafından daha çok bilinen bakanlar. Birisi MİT Müsteşarlığı gibi çok mahrem bir görevden geliyor -zaten doğru değil bir MİT Müşteşarının bakan haline getirilmesi-. Diğeri de İçişleri Bakanlığı gibi polisin, emniyetin, jandarmanın bağlı olduğu, hepimizin güvenliğinden sorumlu olduğu bir bakan. Bu bakanlar, eskiden seçim döneminde zaten yasaklı olurlardı, yerlerine tarafsızlar atanırdı. Şimdi bu bakanlardan medet umuyorlar. Bu da içinde bulundukları acziyeti gösteriyor. Kamuoyundaki tepki de o bakanların pozisyonlarını devlet adamı olarak görür halk; onlar devlet adamı değil bir partinin adamı, bir partinin neferine dönüşmüşler. Tepki ondan.”
“EKREM BAŞKAN DA 65 KİLOMETRE METRO YAPTI. BU DA ERDOĞAN’A DERT OLSUN”
Özel, İstanbul’daki metro tartışmasına ilşkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul’daki mevcut metroların tamamı bize ait” sözlerini şöyle değerlendirdi:
“Orada söylediği kelimenin ikinci hecesi doğru. Bize değil, milletimize ait kısmı. Erdoğan’a falan ait değil. Bütün Türkiye’de ilk metroları, CHP’li belediyeler başlattı. O günden bugüne, kim bir metre metro yaptıysa Allah razı olsun. Ama Ekrem Başkan da 65 kilometre metro yaptı. Bu da Erdoğan’a dert olsun. Yani istediği kadar inkar etsin, Erdoğan’ın İstanbul’u kaybettikleri sırada, Genel Sekreter Yardımcısıyken Ulaştırma Bakanı yaptığı bakanın itirafını insanlar biliyorlar. Meclis’te ‘Finansman bulamadığımız için, ekonomik şartlardan dolayı yedi metro inşaatını durdurduk’ demişti. Hem o yedisi hem de ilave üç metro yani 10 metro çalışıyor. Burada Erdoğan’a şunu söylemek lazım: AK Parti’nin Trabzon’dan dört bakanı, dört milletvekili, bir büyükşehir belediye başkanı ve bir Ortahisar Belediye Başkanı vardı. 10 AK Partili Trabzon’a bir metro yapamazken bir tane Trabzonlu İstanbul’a 10 tane metro yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bu da Erdoğan’ın içine dert olmuş herhalde. İçine dert olsun.”
“EMEKLİLER SES YÜKSELTİNCE BOCALADILAR”
CHP Lideri Özgür Özel, AK Parti kanadından gelen “emekliler için hazırlık yapıyoruz” sözlerini, şöyle değerlendirdi:
“Maalesef emeklinin bir öğrenilmiş çaresizliği vardı. Biz bir şey denedik. Kurultayda da verdiğimiz bir sözdü. ‘Kimin yanında olmak gerekiyorsa olacağız’ diye. ve biz emeklilere bir çağrı yaptık. 1 buçuk ayda, hiç yoksa 100’ün üzerinde meydanda emeklilerin derdini anlattım. Bütün televizyon programlarında anlattım, anlatmaya da devam ediyorum. Bugün yoğun yağış altında bile adayları tanıttıktan sonra yine de emeklinin derdini anlatmadan meydanı terk etmedik. Bu ses getirmeye başladı. Emekli sesini yükseltince bocaladılar. ‘Önce bir şey yapabilir miyiz’ diye baktılar. Sonra ‘Enflasyonu düşüreceğiz öyle hallolacak’ diye üç yıl vadeye yaydılar. Bu ciddi bir tepki alınca bir çalışma yapmaya giriştiler. Ama banka promosyonuyla sonuçlandı bu. Bir yandan emeklilerin tepkisini görünce AK Partili grup başkanvekilleri, genel başkan yardımcıları, bakanlar kimisi ‘Çalışma yapacağız’ diyor. Gün veriyor, ‘Ankara mitingini bekleyin. Cumartesiyi bekleyin. Pazarı bekleyin.’ Sonra dönüyorlar ’16 Nisan’ı bekleyin.’ İnsanlar 31 Mart’ta bir şey almadılarsa size bir kere daha güvenip niye oy versinler? Eğer bir seçimden çok bahsedeceksek iki seçimi karşılaştırmak önemli. 3 Kasım 2002’de emekliler bir buçuk asgari ücret alıyordu. Bugünkü parayla 26 bin lira. Şimdi 10 bin lira alıyorlar. Emekliler sandıkta sesini duyurmazlarsa bunlar emeklilerin sesini asla duymayacaklar.”