CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, geleneksel bayramlaşma programında; “31 Mart sadece bir sonuç değildir. 31 Mart’ta çok tarihi bir yerel başarı elde ettik. Belediye başkanlarımız hem İstanbul’da hem ülkemizin dört bir yanında halkçı belediyecilik uygulamaları gerçekleştirecekler. Ama 31 Mart aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Türkiye demokrasi mücadelesinin yeni bir başlangıcıdır. Artık bu şehirde insanlar geleceğe dair umutlanmaya başladı. Artık bu şehirde gençler geleceğini yurt dışında aramak yerine güzel ülkemizin, demokrasi mücadelesini bizlerle birlikte vermeye karar verdiler. Artık gençler geleceğini yurt dışında aramak istemiyor. Gençler kendi ülkesine değer katmak istiyor. Ben bunu aldığım telefonlarda, sokaktan önümüzü çeviren gençlerde görüyorum” dedi.
Haber: GAYE ŞEYMA CAN – Kamera: MEHMET ÇALPAR
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, geleneksel bayramlaşma programında; “31 Mart sadece bir sonuç değildir. 31 Mart’ta çok tarihi bir yerel başarı elde ettik. Belediye başkanlarımız hem İstanbul’da hem ülkemizin dört bir yanında halkçı belediyecilik uygulamaları gerçekleştirecekler. Ama 31 Mart aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Türkiye demokrasi mücadelesinin yeni bir başlangıcıdır. Artık bu şehirde insanlar geleceğe dair umutlanmaya başladı. Artık bu şehirde gençler geleceğini yurt dışında aramak yerine güzel ülkemizin, demokrasi mücadelesini bizlerle birlikte vermeye karar verdiler. Artık gençler geleceğini yurt dışında aramak istemiyor. Gençler kendi ülkesine değer katmak istiyor. Ben bunu aldığım telefonlarda, sokaktan önümüzü çeviren gençlerde görüyorum” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın geleneksel bayramlaşma programı, Seyrantepe’de bulunan İl Başkanlığı binasında yapıldı. Programa ilçe başkanları, yeni seçilen belediye başkanları ve bir çok partili katıldı. “Çifte Bayram yaşıyoruz İstanbul’da ve Türkiye’de” diyerek sözlerine başlayan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, şunları söyledi:
“ÇİFTE BİR BAYRAM YAŞIYORUZ İSTANBUL’DA VE TÜRKİYE’DE”
“Aramızda çok kıymetli belediye başkanlarımız var, yeni göreve başlayan. Gençlik kollarımızı onlara İstanbul’un muhafızları diyor. Çok kıymetli İstanbul’un muhafızları, belediye başkanlarımız, kadın kolu başkanlarımız, gençlik kolu başkanlarımız, mahalle birim sorumlularımız çok kıymetli meclis üyelerimiz, değerli il yöneticisi arkadaşlarım, çok kıymetli partililerimiz, hepinizin bayramınızı kutluyorum. Nice güzel bayramlarda hep birlikte olmak dileğiyle. Bayramın dayanışma ruhunun, bayramın, kardeşlik ruhunun, bayramın sevgi duygularının bütün günlere yayılmasını diliyorum. Çifte bir bayram yaşıyoruz İstanbul’da ve Türkiye’de. Birincisi Ramazan Bayramı’nda sizlerle birlikteyiz. Ramazan Bayramı’nın tabi dünyaya barış getirmesini diliyorum öncelikle. Ne yazık ki dünyada vekalet savaşları devam ediyor. Ülkemizin kuzeyinde bir savaş halen devam ediyor. Orta Doğu halen yangın yeri. Orta Doğu’da Gazze’de Filistin’de masum çocuklar, insanlar katlediliyor. Dolayısıyla Ramazan Bayramı’nın bütün dünyaya barış getirmesini diliyorum. Dünyadaki savaşların bir an önce sona ermesini diliyorum ve Ramazan ayının birlik beraberlik duygularının ülkemizin birlik beraberlik duygularına katkı sunmasını diliyorum. Birliğe, beraberliğe içinde bulunduğumuz coğrafyada bu zamanlarda her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Çünkü kendi içerisinde birlik beraberliğini sağlayamayan ülkelerin ne hale geldiğini yanı başımızdaki ülkelerden görüyoruz. Dün Suriye’de gördük. Daha önce Irak’ta gördü. Eğer bir ülke kendi içerisinde çeşitli ayrışmalar yaşıyorsa, sosyal, siyasal, etnik, mezhepsel bölünmeler yaşıyorsa birileri oraya barış getireceğim diye geliyorlar. Milyonlarca insanı katlediyorlar, şehirleri yok ediyorlar. Şehirlerin kültürünü yok ediyorlar. Bu yönüyle birlik beraberliğimizin daim olmasını diliyorum. Ramazan bayramının birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini diliyorum.
“31 MART’TA TÜRKİYE BÜYÜK BİR DEMOKRASİ BAYRAMI YAŞADI”
Tabi bir yönüyle çifte bayram yaşıyoruz dedik. 31 Mart’ta Türkiye büyük bir demokrasi bayramı yaşadı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem İstanbul’da hem yurdun dört bir yanında tarihi bir başarı elde ettik. Partimiz çok uzun yıllar sonra birinci parti oldu. İstanbul’da büyükşehir belediyesini yeniden kazandık. 26 ilçe belediyesi kazandık ve meclis çoğunluğunu sağlamış olduk. 31 Mart’tan beri İstanbul’da insanların yüzü gülmeye başladı. Daha önce bir konuşmada ifade etmiştim. 31 Mart’tan beri bu şehirde çocukların yüzü gülüyor, gençlerin, kadınların, emeklilerin, emekçilerin yüzü gülüyor ama İstiklal Caddesi’nin de yüzü gülüyor demiştim. Galata Kulesi’nin de yüzü gülüyor demiştim. Üsküdar’da Validebağ Korusu’nun da yüzü gülüyor ve Taksim’de Gezi Parkı’nın da yüzü gülüyor 31 Mart’tan bu yana. ve demir parmaklıklar arkasında Gezi mücadelesinde hep birlikte omuz omuza mücadele verdiğimiz ama bugün demir parmaklıklar arkasında olan yol arkadaşlarımızın da yüzü gülüyor. Mesela Tayfun Kahraman’ın yüzü gülüyor şu anda.
“ARTIK GENÇLER GELECEĞİNİ YURT DIŞINDA ARAMAK İSTEMİYOR”
Hani demiş ya şair; ‘Haberin var mı taş duvar, demir kapı kör pencerem… Yastığım ranzam, zincirim uğruna ölümlere gidip geldiğim zulamdaki masum resim, haberin var mı? Görüşmecim yeşil soğan göndermiş, dağlarına bahar gelmiş memleketimin….’ Memleketine bahar geldi. Dağlarına bahar geldi memleketimizin 31 Mart’tan bu yana. 31 Mart’tan sonra Genel Başkanımızı İstanbul’da bir ses tellerinden bir operasyon geçirdi. Ziyaret etmeye gittiğimde 25 yaşında bir hanımefendi önümü çevirdi. Kadıköy İlçe Başkanımızla beraberdik. Şişli İlçe Başkanımız da yanımızdaydı. Dedi ki ‘Başkanım Allah hepinizden razı olsun. Ben Almanya’ya gidecektim. Bütün işlemlerimi yaptırdım pasaportu vizesi her şey tamam. Artık gitmek istiyordum. Ama 31 Mart gecesi bu ülkede gitmemeye karar verdim. Çünkü çok umutlandım’. 31 Mart sadece bir sonuç değildir. Evet 31 Mart’ta çok tarihi bir yerel başarı elde ettik. Belediye başkanlarımız hem İstanbul’da hem ülkemizin dört bir yanında halkçı belediyecilik uygulamaları gerçekleştirecekler. Ama 31 Mart aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Türkiye demokrasi mücadelesinin yeni bir başlangıcıdır. Artık bu şehirde insanlar geleceğe dair umutlanmaya başladı. Artık bu şehirde gençler geleceğini yurt dışında aramak yerine güzel ülkemizin, demokrasi mücadelesini bizlerle birlikte vermeye karar verdiler. Artık gençler geleceğini yurt dışında aramak istemiyor. Gençler kendi ülkesine değer katmak istiyor. Ben bunu aldığım telefonlarda, sokaktan önümüzü çeviren gençlerde görüyorum.
“TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ MÜCADELESİ YENİ BAŞLAMIŞTIR”
Bir mutluluk daha Cumhuriyet Halk Partisi için. Dün büyük mutluluk duyduğum bir telefon konuşması yaptım. Kıymetli bir yol arkadaşımız beni aradı. Çok duygulu bir sesle bana şunu söyledi, ‘Dün babamı ziyaret ettim mezarlıkta. Mezarının başında babama dedim ki, baba gözün aydın, partin Türkiye’de birinci parti oldu.’ Hem Cumhuriyet Partisi’nin her bir bireyi olarak hem de bu ülkede yaşayan gençler olarak bu ülkenin insanları olarak çok mutluyuz, çok gururluyuz, çifte bir bayram yaşıyoruz. Ancak yeni başlıyoruz. Türkiye’nin demokrasi mücadelesi yeni başlamıştır ve sizlerle birlikte kıymetli yol arkadaşlarımızla birlikte Türkiye’nin demokrasi mücadelesini hep birlikte vereceğiz. Sizleri güneşin altında biraz beklettik. Gelenekselleşmiş bir durumdur bayramlaşma törenlerinin il binasında yapılması. Her bayramda bayramın ikinci günü ilçe binalarında yapılır bayramlaşma töreni. Sonrasında da il binasında bir bayramlaşma töreni yapılır. Partililer birbirleriyle bayramlaşırlar. Ama belki bu geleneği de önümüzdeki Kurban Bayramı’nda değiştirebiliriz. Şimdi belediye başkanı arkadaşlarımla konuştum. Kurban Bayramı’nda bir salonda bir bayramlaşma töreni düzenleyelim. Onu da bir belki sahne gösterimiyle, belki bir konserle pekiştirelim. Hep birlikte güzel ve keyifli anlarımız olsun. Bu güneşin altında da sizleri bekletmemiş olalım. Tabi aramızda çok değerli büyüklerimiz var. Çok kıymetli yol arkadaşlarımız var. Bayramlar hep büyüklerimizi ziyaret ettiğimiz, onların ellerini öptüğümüz günlerdir. Aramızda önceki dönem il başkanlarımızdan, önceki dönem genel başkan yardımcılarımızdan ve önceki dönem milletvekillerimizden Mustafa Özyürek başkanımız var. Ben izin verirseniz bu anlamlı günde Mustafa Özyürek başkanıma mikrofonu takdim etmek istiyorum ve duygularını sizlerle paylaşmasını istiyorum.”
İl Başkanı Özgür Çelik’ten sonra söz alan Mustafa Özyürek ise şunları söyledi:
CHP İSTANBUL ESKİ İL BAŞKANI MUSTAFA ÖZYÜREK: “BU SEFER İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ TAMAMLAYACAĞIZ”
“Ben 89 seçimlerini yöneten İl Başkanı Mustafa Özyürek. O zaman da Büyükşehir’i Allah selamet versin Nurettin Sözen’den ve diğer bütün ilçeleri aşağı yukarı kazanmıştık. Büyük bir coşkuydu büyük bir başarıydı. O zaman da planımız şuydu. Rahmetli Erdal İnönü ve rahmetli Deniz Baykal’la birlikte bu başarıyı perçinleyelim genel seçimlerde bu başarımızı devam ettirelim ve partimizi iktidara taşıyalım istedik. Fakat ne yazık ki parti içindeki bazı tartışmalar, parti içindeki bazı karşılıklı suçlamalar ve arkasından belediyelerimizdeki başarısızlık bizi iktidara gitmekten alıkoydu. O olaylardan, o günlerden de dersi olarak öyle inanıyorum ki bu sefer bu iktidar yürüyüşümüzü tamamlayacağız. Türkiye artık Cumhuriyet Halk Partisi’ni özledi. Türkiye Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidara gelmesini istiyor. Bütün Anadolu’da bunun emarelerini görüyoruz. Bunun uyanışını görüyoruz. İstanbul’dan başlayan bu mücadele Ekrem İmamoğlu ve il başkanımızın başlattığı değişimle başlayan bu mücadele bizi öyle inanıyorum ki iktidara götürecek. Benim gibi geçmişte il başkanlığı yapmış, geçmişte görevlerde bulunmuş, artık 85 yaşına gelmiş birisinin sizlerin başarısı dışında hiçbir dileği olamaz. Bize ne düşerse elimizden ne gelirse sonuna kadar yapmaya hazırız. İl Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bütün belediye başkanlarımızı kutluyorum. Belediye meclis üyelerimizi kutluyorum. İnanıyorum ki İstanbul’u en iyi şekilde yönetecekler ve bizi iktidara taşıyacaklar” dedi.