Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece deprem sebebiyle 104 milyar dolarlık ilave yükle karşılaşmış olsalar da yüzde 4,5 gibi çok iyi bir oranla ekonominin büyümesini sürdürdüğünü belirterek, “Milli gelirimiz ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece deprem sebebiyle 104 milyar dolarlık ilave yükle karşılaşmış olsalar da yüzde 4,5 gibi çok iyi bir oranla ekonominin büyümesini sürdürdüğünü belirterek, “Milli gelirimiz ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı. Aynı şekilde, kişi başına milli gelirimiz ilk kez 13 bin doları aştı.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Her Anında Hep Yanında İstanbul İftar Buluşması”nda yaptığı konuşmada, ramazanda insani yardımları daha da arttırmış bulunduklarını, Türk Kızılay’ın, belediyelerin, vakıfların ve derneklerin Gazze ve Filistin halkı için seferber olduklarını ifade etti.
Dualarında Filistinlileri asla unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının da bu mübarek günlerde üzerine düşeni yerine getirdiğine inandığını dile getirerek, Allah’tan yardımları kabul eylemesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bulunduğu bölgede patlak veren her krizin, ekonomi başta olmak üzere her alanda güçlü olmaları gerektiğine işaret ettiğini vurgulayarak, “Bu topraklardaki 1000 yıllık mevcudiyetimiz boyunca ne zaman güçlü olduysak, kendi insanımızın yanı sıra mazlum ve mağdurlara da cesaret aşıladık, güven verdik, huzurun ve barışın teminatı olduk. Ne zaman ülke ve millet olarak zayıf düşüp kan kaybettiysek, işte o zaman kendi vatanımızda bile beka tehdidiyle karşı karşıya kaldık.” diye konuştu.
Yakın tarihlerinde özellikle yaşanan ekonomik, siyasi ve sosyal krizleri çok iyi hatırladıklarını anlatan Erdoğan, darbeden sosyal kaosa, terörden siyasi istikrarsızlıklara kadar başlarına gelen her hadisenin Türkiye’ye ağır faturaları olduğunu, aynı dönemde ve benzer şartlarda yarışa başladıkları ülkeler kısa sürede ciddi mesafeler alırken, geriye düştüklerini, enerji ve vakit kaybı yaşadıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzun yıllar boyunca bu kriz sarmalından çıkamadığına işaret ederek, “Hükümetlerin ortalama ömrünün 1,5 yılı bile bulmadığı bir tablodan zaten başka bir sonuç beklenemezdi. Türkiye’yi içine düştüğü istikrarsızlık ve kriz girdabından biz kurtardık. Siyasi istikrar ve güven ortamının tahkimiyle birlikte ülkemiz kalkınma yolculuğunda önemli bir avantaj elde etti. Son 21 yıldır bu avantajın yansımalarını ekonomi ve sağlık başta olmak üzere her alanda görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ekonomiyi konuşanlar ‘Kişi başına milli gelir 13 bin doları yakaladı’ diye hiçbir zaman söylemiyorlar”
Zaman zaman kasislerle karşılaşsalar da hedeflerine doğru sabırla ama emin adımlarla ilerlediklerine vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çevremizde yaşanan onca sıkıntıya, gerilime, çatışmaya, hatta 2 yıldan fazladır süren savaşa rağmen hamdolsun rotamızdan sapmadık. Bizim için oldukça zorlu geçen 2023 yılına dair açıklanan her veri, doğru yolda olduğumuzu ispat ediyor. Sadece deprem sebebiyle 104 milyar dolarlık ilave yükle karşılaşmış olsak da yüzde 4,5 gibi çok iyi bir oranla ekonomimiz büyümesini sürdürdü. Milli gelirimiz ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı. Aynı şekilde, kişi başına milli gelirimiz ilk kez 13 bin doları aştı. Bunu ekonomiyi konuşanlar, anlatanlar, ‘Kişi başına milli gelir 13 bin doları yakaladı.’ diye hiçbir zaman söylemiyorlar. İşsizlik oranı yüzde 9,4 ile son 10 yılın en düşük seviyesini gördü.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatta yakaladıkları ivmenin artarak devam ettiğine dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:
“Şubat ayında 21,1 milyar dolarla en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Turizmde geçen seneyi 57 milyon turist ve 54,5 milyar dolar gelirle kapadık. Türkiye’nin sağlık turizminden aldığı pay da günden güne artıyor. Geçen sene bu kapsamda hastanelerimize 1,2 milyon başvuru yapıldı. Bunları niye konuşmuyoruz? Yapımı süren şehir hastanelerimizin de devreye girmesiyle bu sayının daha da yükseleceği kanaatindeyiz. Bu sene mal ve hizmet ihracatında hedefimiz 375 milyar dolar, turizmde hedefimiz ise 60 milyar dolardır. İş dünyamızın çabalarıyla daha öncekiler gibi bu hedeflerimize de ulaşacağımızdan şüphe duymuyorum.”
“Türkiye ve Türk ekonomisi için en doğrusunu yapmanın çabasındayız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünya gibi kendilerinin de en büyük sıkıntı kaynaklarının enflasyon olduğunu, enflasyona ilave olarak bir de tamahkarlıkla mücadele ettiklerini söyledi.
Hiçbir ekonomik temeli olmayan saiklerle milletin aşına, ekmeğine kan doğramaya çalışan fırsatçılara göz açtırmamakta kararlı olduklarının altını çizen Erdoğan, ilgili bakanlıklar vasıtasıyla bu tür gayriahlaki yollara tevessül edenleri takip ettiklerini aktardı.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hem aldığımız tedbirlerin hem de uyguladığımız ekonomi programının etkisiyle yılın ikinci yarısında enflasyonda hızlı bir düşüşe şahit olacağız. Enflasyonun düşüşe geçmesiyle birlikte inşallah sağlık çalışanlarımızdan emeklilerimize, işçilerimizden çiftçilerimize kadar toplumumuzun tüm kesimlerinin refahı da artacaktır. Son günlerde tekrar arzıendam eden felaket tellallarının hevesleri yine kursaklarında kalacaktır. Hatırlarsanız 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de milleti panikletmek için her yolu denediler ama muvaffak olamadılar.
Biz ekonomi programımıza ve ekibimize güveniyoruz. Bu konudaki sağlam duruşumuzu açıkça ortaya koyduk. Hiçbir karşılığı olmayan afaki vaatlerin havada uçuştuğu bir dönemde seçim ekonomisi uygulamadık. Popülizme asla tevessül etmedik. Eleştirileri göğüsleme pahasına ülkemize ve milletimize ileride çok ağır bedeller ödetecek yollara girmiyoruz. Şunu çok iyi bilmenizi isterim, biz sadece günü kurtarmanın değil, Türkiye ve Türk ekonomisi için en doğrusunu, en hayırlısını yapmanın çabasındayız. Karşımızdakilerin böyle bir dertlerinin olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. İnşallah bundan sonra da yolumuza bu şekilde devam edeceğiz.
“Bir 5 yıl daha bekleyemeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa Ankara’dan geldiğini belirterek, “Ankara’da, hamdolsun bugün, Murat kardeşimin görevi zamanında yaptığı millet bahçesinde mitingimizi yaptık. Katılım 200 bin civarındaydı. Yarın da inşallah inanıyorum ki, 1,5 milyonu yakalayacak bir mitingi İstanbul’umuzda yapacağız. Zira İstanbul aç. İstanbul, şu anda hizmete aç. Bunu yakalamak için evet, 5 yılı kaybettik ama biz bir 5 yıl daha bekleyemeyiz.” dedi.
İstanbul’da belediye başkanlığına geldiği dönemi hatırlatan Erdoğan, “Bu kardeşiniz İstanbul’da görevi kimden almıştı? CHP’den almıştı. O zaman İstanbul, çöp, çukur, çamurdu. İşte, şu anda çatısı altında bulunduğumuz Haliç Kongre Merkezi, hemen sırtımı dönük olduğum yer, malum mezbahanelerin olduğu yerdi. Buralarda işkembeciler vardı. İstanbul’u iyi bilenler buralarda nelerin olduğunu da gayet iyi bilirdi.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç’in o dönemde kokudan geçilmediğini anımsatarak şöyle devam etti:
“Ben Kasımpaşa’da doğmuş, Kasımpaşa’da büyümüş bir İstanbul çocuğu olarak aslen ne kadar Rizeli olsam da buraların durumunu çok çok iyi bilirdim. ve Haliç doluydu, pislikten geçilmiyordu. Ama biz Haliç’i bu şekilde aldık, önce temizledik. Buradan çıkardığımız bütün pislikleri 9,5 kilometre ötede Alibeyköy’deki bir taş ocağına, pompaj kabiliyetiyle aktardık. Ama bunu bugünün gençleri bilmez. Sizler büyük ihtimalle bilirsiniz. ve o yaklaşık 600 bin metrekarelik bir taş ocağını biz güllük gülistanlık hale getirdik. Şimdi orada çocuklar için oyun parklarının olduğu bir yer var. Oradan çıkan, bütün o temizlenmiş olan suyu tekrar pompajla Haliç’e aktardık.”
“Bizde ise yatırım, istihdam, üretim, cari fazla yolu ile ülkeyi kalkındırmak var”
Şu anda Haliç kokmuyorsa, bunun sayelerinde olduğuna işaret eden Erdoğan, “Ama hemen şurada, birkaç kilometre ötede şu andaki mevcut başkan temelsiz temel atma törenine gitti. Çünkü bunlar bu işlerden anlamaz. Değerli kardeşlerim, bunlara bir sorun, soruşturun. ‘Yahu geldin gidiyorsun acaba kaç tane metro yaptın? Kaç tane İstanbul’a hizmetkar olacak adım attın?’ Hiçbir şey yok. Sancaktepe’de metronun açılmış olan kuyusunu doldurdun. Yapmazlar, yapamazlar. Bunların geçmişinden bugüne attıkları bu tür adımlar yok. Hiçbir zaman da olmayacak. Çünkü bunlarda böyle bir aşk yok, heyecan yok, coşku yok. Bizde ise yatırım, istihdam, üretim, cari fazla yolu ile ülkeyi kalkındırmak var.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a aşık olduklarını vurgulayarak, “İşte şimdi de Cumhurbaşkanınız olarak şahsım, kabinem ve yerel yönetimlerden gelecek olan arkadaşlarımla başta İstanbul olmak üzere Ankara, Allah’ın izniyle İzmir’i de, biz İzmirli kardeşlerimden istedik. Buraları da bu heyete katmak suretiyle Türkiye’ye yeni bir heyecan getirmek istiyoruz. ve bunu başaracağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.” dedi.
Ülkenin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine, istihdamına yaptıkları katkılar için tüm iş insanlarına şükranlarını sunan Erdoğan, insanlara kaliteli sağlık hizmeti sunmak için fedakarca çalışan tüm sağlık personeline teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına çok güçlü destek beklediğini belirterek, “Bunun yolu da İstanbul’un 5 yıllık fetret devrine son vermekten geçiyor. İstanbul’u Murad’ına kavuşturarak, Türk ekonomisinin lokomotifi olan bu şehri belediyecilik hizmetlerinde de tekrar zirveye taşıyacağız.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eserlerinin yer aldığı film izletildi
Programda, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum ve çok sayıda iş insanı ile Dünyagöz Hastanesi doktorları ve personeli hazır bulundu.
İftar programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazandırdığı eserleri, uluslararası organizasyonlarda yaptığı konuşmaları ve hayatının farklı bölümlerini anlatan görüntüler izletildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin sunulduğu programda dua edildi.
Programın sonunda Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
(Bitti)