Cumhuriyetimizin bir asrını bitirirken, tam 84 gurur tablosu… Hepsi birbirinden değerli, hepsi birbirinden başarılı… Türkiye’yi olimpiyatlarda madalyalarıyla onurlandırdılar, hepimizi gururlandırdılar.
Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında… Bu 100 yılda Olimpiyat Oyunlarında ülkemize 104 madalya getiren isimleri hatırlamakta fayda var.
Yaşar Erkan: 1936 Olimpiyat Oyunlarında ülkemize ilk altın madalyayı getirdi. Grekoromen güreş 61 kiloda Berlin’de mutlu sona erişti. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Çok yaşa Yaşar” diye biten kutlama telgrafı unutulmaz. Atatürk tarafından Naçar olan soyadı Erkan olarak değiştirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle olimpiyatlara verilen 12 yıllık ara bir başka olimpiyat madalyasına engel olmuştur.
Mersinli Ahmet Kireççi: Boks ve atletizmden sonra güreşe geçen Mersinli Ahmet 1936 Berlin’de tarihimizin ilk olimpiyat madalyasını serbest güreş 79 kiloda bronz ile aldı. 12 yıl sonra 34 yaşında Londra’da grekoromen ağırda ikinci madalyasını altın olarak elde etti. Dazlak kafası ve sempatik tavırlarıyla da önemli bir figür oldu.
Celal Atik: Soyadı Atatürk tarafından verilen Celal Atik, 1948 Londra’da serbest güreş 67 kiloda altın madalyaya ulaştığında 30 yaşındaydı. Federasyonla yaşadığı anlaşmazlık 1952’de güreşmesine engel oldu.
Gazanfer Bilge: 1948 Londra’daki altın takımın 24 yaşındaki üyesi, serbest güreş 62 kiloda zafere ulaştı. Maalesef o dönem federasyonla yaşanan sıkıntılar nedeniyle 4 yıl sonraki oyunlarda mindere çıkamadı.
Mehmet Oktav: Spora futbolla girdi. Serbest 62 kiloda 1948’de altın isimler arasına girdi. O da 4 yıl sonra kadroda değildi.
Nasuh Akar: Londra’da serbest güreş 57 kiloda zafere ulaştı. Ne yazık ki federasyonla anlaşmazlığı ve birçok arkadaşıyla birlikte profesyonel olarak nitelendirilmeleri nedeniyle 26 yaşında sporu bıraktı.
Yaşar Doğu: 23 yaşında minder güreşine başladı. 35 yaşında Londra’da serbest güreş 73 kiloda rakiplerini eze eze yenerek altın kazandı. Ancak efsane 48 takımının çoğunluğu gibi profesyonellik tartışmaları arasında güreşi bıraktı.
Adil Candemir: Yağlı güreş kökenli Candemir, Londra’da serbest güreş 79 kiloda gümüş madalyanın sahibi oldu. Onun 1952’ye gitmesine sakatlık engel oldu.
Halit Balamir: Londra’da serbest güreş 52 kiloda gümüş madalya elde etti.
Kenan Olcay: Londra’da serbest güreş eksi 52 kiloda gümüş madalya aldığında 35 yaşındaydı.
Muhlis Tayfur: Londra’da grekoromen güreş 73 kiloda gümüş madalyaya imza attı.
Halil Kaya: Londra’da grekoromen güreş 57 kiloda bronz madalya kazandı.
Ruhi Sarıalp: Türk sporunun en önemli figürlerinden birisidir. 1948’de üç adım atlamada bronz madalya kazanmayı başardı. Bu, güreş dışındaki ilk olimpiyat madalyamızdır. Uzun yıllar antrenörlük ve üniversite hocalığı yaptı.
Bayram Şit: Serbest güreş 62 kiloda 1952 Olimpiyatında altın madalyaya ulaştı. 1956’da ise dördüncü sırada yer aldı. Antrenör olarak Fransız güreşinin gelişimine katkıda bulundu.
Hasan Gemici: 1952’de serbest güreş 52 kiloda kürsünün en üst basamağına çıktı.
Adil Atan: 1952 Helsinki’de serbest güreş 87 kiloda bronz madalya kazandı. 4 yıl sonra da olimpiyatta mücadele etti ama madalya alamadı.
Hamit Kaplan: Türk sporunun anıt isimlerinden birisidir. Serbest güreş ağır sıklette 1956 Melbourne’da altın, 1960 Roma’da gümüş ve 1964 Tokyo’da bronz madalya kazandı. Maalesef henüz 41 yaşında bir trafik kazasında kaybettik.
Mithat Bayrak: Bir başka büyük efsane. 1956 Melbourne ve 1960 Roma’da grekoromen güreş 73 kiloda zafere ulaştı. 1964 Tokyo’da dereceye giremedi.
Mustafa Dağıstanlı: 1956 Melbourne’da serbest güreş 57 kiloda, 1960 Roma’da serbest güreş 62 kiloda altın aldı. Sırtı yere gelmeyen, tuş olmayan güreşçi olarak tarihe geçti.
İbrahim Zengin: 1956’da serbest güreş 73 kiloda gümüş madalya kazandı.
Rıza Doğan: 1956’da grekoromen güreş 67 kiloda gümüş elde etti. Japonya, Güney Kore, ABD ve Almanya’da antrenörlük yaptı.
Dursun Ali Eğribaş: Melbourne’da grekoromen güreş 52 kiloda bronz madalya elde etti.
Hüseyin Akbaş: Döneminin dünyada sayılı güreşçilerinden biriydi. Dünya şampiyonluklarının yanına olimpiyat altını koyamada da iki olimpiyat madalyası kazandı. 1956’da serbest güreş 52 kiloda bronz, 1964 Tokyo’da serbest güreş 57 kiloda gümüş madalya kazandı.
Ahmet Bilek: 1960 Roma Olimpiyatlarında serbest güreş 52 kiloda altın kazandı. Köy Enstitüsü mezunu bir beden eğitimi öğretmeniydi. Almanya’da güreş yaşamını sürdürdü. Ancak Türkiye’de geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle bunalıma girdi ve 38 yaşında canına kıydı.
Hasan Güngör: Çifte olimpiyat madalyalı yıldızlarımızdan birisi. 1960’ta serbest güreş 79 kiloda altın, 1964 Tokyo’da serbest güreş 87 kiloda gümüş madalya kazandı.
İsmet Atlı: 1960 Roma’da serbest güreş 87 kiloda altın madalyaya ulaştı. 1952 Helsinki’den bir olimpiyat beşinciliği var.
Müzahir Sille: 1956’da dördüncü olarak madalyayı kaçıran Sille, 1960 Roma’da grekoromen 62 kiloda altın madalyaya ulaştı.
Tevfik Kış: 1960 Roma’da grekoromen 87 kiloda olimpiyat şampiyonu oldu. 1968 olimpiyatında mücadele ettikten sonra güreşi bıraktı.
İsmail Ogan: 1960 Roma’da grekoromen güreş 73 kiloda gümüş aldı. 4 yıl sonra Tokyo’da bu kez 78 kiloda beklediği olimpiyat altınına kavuştu.
Kazım Ayvaz: Grekoromen güreş 70 kiloda 1964 Tokyo’da altın madalya kazandı. 1960 ve 1968’de de mücadele etti ama madalya alamadı.
Ahmet Ayık: Türk spor efsanesi. Serbest güreş ağır sıklette 1964’te gümüş, 1968’de altın madalya kazandı. Yıllarca Türk güreşini yönetti ve uluslararası federasyonda yöneticilik yaptı.
Mahmut Atalay: Serbest güreş 78 kiloda 1964’te 4’üncü olan Atalay 1968 Mexico City’de altın madalyaya ulaştı.
Vehbi Akdağ: 1972 Münih’te serbest güreş 62 kiloda gümüş madalya aldı. Ülkemizin olimpiyat madalyası için 12 yıl daha beklemesi gerekecekti.
Ayhan Taşkın: 1984 Los Angeles Olimpiyatında serbest güreş ağır sıklette bronz madalyanın sahibi oldu.
Eyüp Can: Danimarka’da boksa başladı. Los Angeles’ta henüz 20 yaşındayken bronz madalya kazanmayı başardı. 1986’da profesyonel oldu.
Turgut Aykaç: 1984 Los Angeles’tan bronz çıkaran bir başka boksörümüzdü.
Naim Süleymanoğlu: Dünya spor tarihinin en önemli isimlerinden birisi. Bulgaristan’da doğdu. Todor Jivkov rejiminin Bulgarlaştırma politikasında adı Naum Şalamanov yapıldı. 1986 Dünya Halter Şampiyonası sırasında Avustralya’nın Melbourne kentindeki Türkiye Büyükelçiliğine sığındı. Dönemin başbakanı Turgut Özal, örtülü ödenekten 1 milyon dolar alarak Bulgaristan’a verdi. Böylelikle Naim 1988 Seul Olimpiyatlarına katılabildi. Her kaldırışında rekorları alt üst etti ve kendi ağırlığının üç katını kaldırabilen ilk halterci oldu. Amerikan Time dergisine kapak oldu. Naim 1992 ve 1996 Olimpiyat oyunlarında da altın serisini sürdürdü. 2000 Sidney’de ise sıfır çekti ve sporu bıraktı. 1994 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin 100.kuruluş yıldönümünde Citius, Altius, Fortius sloganındaki fortius (en güçlü) bölümünü temsil etmek üzere seçildi. 2017’de 50 yaşında aramızdan ayrıldı.
Necmi Gençalp: 1988 Seul’de serbest güreş 82 kiloda gümüş madalya elde etti.
Mehmet Akif Pirim: Grekoromen güreş 62 kiloda 1992 Barselona’da altın madalya kazandı. 4 yıl sonra da Atlanta’da bronz madalyanın sahibi oldu.
Hakkı Başar: 1992’de grekoromen güreş 90 kiloda gümüş madalya kazandı. 1996 ve 2000’de de ülkemizi olimpiyatta temsil etti.
Kenan Şimşek: 1992 Barselona’da serbest güreş 90 kiloda gümüş madalya aldı. Sonra geçtiği yağlı güreşte 2003 Kırkpınar başpehlivanı oldu.
Hülya Şenyurt: Olimpiyat oyunlarında madalya kazanan ilk kadın sporcu. 1992’de judoda elde ettiği bronz madalyayla tarihte yerini aldı. Şenyurt, bu başarıyı elde ettiğinde 19 yaşındaydı.
Ali Kayalı: 1992 Barselona’da serbest güreş 100 kiloda bronz madalya elde etti.
Halil Mutlu: 15 yaşında Bulgaristan’dan geldi. Naim Süleymanoğlu tarafından yetiştirildi. 1992’de Barselona’da beşinci oldu. 1996, 2000 ve 2004’te kazandığı 3 altın madalyayla ustası Naim’i yakaladı. Başarılarının yanında sempatik tavırlarıyla da ülkenin en sevilen sporcularından birisi oldu.
Hamza Yerlikaya: 17 yaşında dünya şampiyonu oldu. Grekoromen güreşte sembol isim haline geldi. 1996 ve 2000 yıllarında olimpiyat altını kazandı. 2004’te ise dördüncülükle yetindi. Uluslararası Güreş Federasyonu tarafından yüzyılın başında Asrın Güreşçisi seçildi.
Mahmut Demir: 1992 Barselona’da serbest güreş 130 kiloda madalyayı kaçıran Demir 4 yıl sonra Atlanta’da altın madalyaya ulaştı.
Malik Beyleroğlu: Azerbaycan’dan gelen başarılı boksör 1996’da 71 kiloda gümüş madalya kazandı.
Hüseyin Özkan: Genç yaşta Çeçenistan’dan geldi. 2000 Sidney Olimpiyatlarında altın madalya kazandı. Sakatlık nedeniyle 2004’te unvanını koruyamadı.
Adem Bereket: Sidney’de serbest güreş 76 kiloda önce 4’üncü oldu sporcumuz. Birkaç gün sonra önündeki rakiplerden birinde doping çıkınca bronz madalyaya terfi etti.
Hamide Bıkçın Tosun: Kadın sporcularımızın yükselen başarılarına önemli bir örnek. 2000’de ilk kez resmî spor olan tekvandoda getirdiği bronz önemli bir işti.
Nurcan Taylan: 2004 Atina’da Nurcan’ın halterde kazandığı altın madalyanın önemi çok büyük. Çünkü kadın sporcularımızın kazandığı ilk olimpiyat altını. Maalesef Nurcan’ın sonraki spor yaşamı doping problemleriyle geçti.
Taner Sağır: Atina’da zafere ulaşan bir başka haltercimiz. Taner, olimpiyat şampiyonu olduğunda sadece 19 yaşındaydı. Ancak kariyeri istediği gibi gitmedi.
Atagün Yalçınkaya: 2004 Atina’nın yıldızlarından biriydi 17 yaşındaki Atagün. Genç boksörün gümüş madalya macerası heyecan vericiydi. Ancak sonrası onun için pek parlak geçmedi. 2008’de profesyonel oldu.
Bahri Tanrıkulu: Atina’da tekvandoda başarılı maçlar çıkardı. Gümüş madalya kazandı. 2008 ve 2012’de madalya kazanamadı.
Şeref Eroğlu: Grekoromen güreş 66 kiloda 2004’te gümüş madalya kazandı. 2000 de de ülkemizi temsil etmişti. Avrupa ve dünya şampiyonlukları kazandı. Halen ülke güreşini yönetiyor.
Eşref Apak: 2004 Atina’da çekiç atmada önce 4’üncü oldu. Birkaç gün geçmeden altın alan Macar Annus’un madalyası geri alınınca bronz madalyasını aldı. 8 yıl sonra bir doping hikayesi daha çıkınca ikinci sıraya yükseldi. Faullü atışları nedeniyle büyük şampiyonalarda sıkıntı yaşadı. Madalyasından 17 yıl sonra Tokyo’da final atmayı başardı.
Aydın Polatçı: Serbest güreş ağır sıklette Atina’da bronz aldı. 2000 ve 2008’de de ülkemizi temsil etti.
Mehmet Özal: Grekoromen güreş 96 kiloda bronz madalya kazandı.
Sedat Artuç: Atina’da halterde Halil Mutlu’nun altın aldığı 56 kiloda bronzun sahibi oldu.
Reyhan Arabacıoğlu: Atina’da halter 77 kiloda önce 4’üncü oldu. Madalyalı sporculardan biri dopingli çıkınca bronz madalyaya terfi etti.
Ramazan Şahin: 2005’te Dağıstan’dan Türkiye’ye göçtü. 2008’de Pekin’de serbest güreş 66 kiloda altın madalya kazandı. 4 yıl sonra Londra’da beşinci oldu.
Azize Tanrıkulu: Atina’nın kahramanlarından Bahri Tanrıkulu’nun kızkardeşi. Azize de Pekin’e damga vurdu ve tekvandoda gümüş getirdi.
Nazmi Avluca: 1996 ve 2000’de madalya alamadı. 2008’de grekoromen güreş 84 kiloda bronz madalyanın sahibi oldu. 2012’de de ülkemizi temsil etti.
Servet Tazegül: Tekvandoda 2008’de ülkemize bronz getirdi. 4 senelik periyotta sıkletini domine etti ve 2012’de olimpiyat şampiyonluğunu elde etti.
Yakup Kılıç: Başarılı boksörümüz, Pekin’de bronza ulaştı.
Nur Tatar: Ülkemizde idol haline gelen kadın sporculardan birisi. Tekvandoda 2012’de gümüş, 2016’da bronz madalya kazandı.
Rıza Kayaalp: Grekoromen güreş ağır sıklette 3 olimpiyat madalyası kazanan dev bir sporcu. 2008’den boş dönse de 2012’de ve 2021’de bronz, 2016’da gümüş madalya kazandı.
Taha Akgül: Serbest güreş ağır sıkletin efsane ismi. 2012’de madalya alamadı. 2016’da altın madalyaya ulaştı. 2021’de bronz madalya kazandı.
Daniyar İsmayilov: Türkmenistan asıllı sporcu 2016’da halterde gümüş madalya kazandı.
Selim Yaşar: İnguş asıllı sporcu, Rico’da serbest güreş 86 kiloda gümüş madalya elde etti.
Cenk İldem: 2012’den eli boş dönse de 2016’da grekoromen güreş 98 kiloda bronz madalyaya ulaştı.
Soner Demirtaş: 2016’da serbest güreş 74 kiloda bronz kazandı.
Yasmani Copello: Küba kökenli atlet, 400 metre engellide Rio’da bronz madalyanın sahibi oldu. 5 yıl sonra Tokyo’da da final koştu.
Busenaz Sürmeneli: Kadın boksuna renk katan isimlerden birisi. Dünya boksunda da önemli bir noktaya geldi. Tokyo’da rakiplerine nefes aldırmadan altın madalyaya uzandı.
Mete Gazoz: Rio’da Yasemin Ecem Anagöz’le birlikte performansları herkesi heyecanlandırmıştı. Tokyo’da da önce çiftlerde madalya kılpayı kaçtı. Ama Mete, bireyselde altın madalyaya uçtu. Bir anda ülkede okçuluk sporuna ilgi patladı. Mete sadece sporcu olarak değil bir gençlik idolü olarak da önemli bir işleve sahip.
Buse Naz Çakıroğlu: Adı farklı yazılsa da Tokyo’da yaşanan Busenaz fırtınasının kahramanlarından birisi. Boksta getirdiği gümüş madalya çok değerliydi.
Eray Şamdan: Karatenin ilk kez olimpiyat programında yer almasıyla Eray Şamdan da hemen kendini gösterdi ve gümüş madalya aldı.
Ali Sofuoğlu: Karatede ülkemize bronz madalya getirdi.
Merve Çoban: Karatede bir bronz da ondan geldi.
Uğur Aktaş: Karatede bronz madalya kazandı.
Ferhat Arıcan: Türk spor tarihinin en önemli madalyalarından birisi. Jimnastikte ilk kez gelen bu bronz, bu sporda gösterdiğimiz gelişmenin sonucuydu. Ferhat, paralel barda bronz madalya kazandı.
Hakan Reçber: Madalya depolarımızdan tekvandoda 66 kiloda bronz madalya kazandı.
Hatice Kübra İlgün: Tekvandoda 57 kiloda bronza ulaştı.
Yasemin Adar Yiğit: Kadın güreşinin zaferi. Dünya şampiyonu olan ilk kadın güreşçimiz, bu bronzla da bir ilki başarmış oldu.