CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Partisine aday adaylığı başvurusu yapıp adaylaşmayınca bir başka partiden aday olup alternatifmiş gibi kendisini ifade edenler, Hiçbir milliyetçinin, Cumhuriyetçinin, Atatürkçünün ve CHP’linin bir oyunu dahi almayacaklardır” dedi.
HABER: GÜLARA SUBAŞI/ KAMERA: DURSUN ALKAYA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Partisine aday adaylığı başvurusu yapıp adaylaşmayınca bir başka partiden aday olup alternatifmiş gibi kendisini ifade edenler, Hiçbir milliyetçinin, Cumhuriyetçinin, Atatürkçünün ve CHP’linin bir oyunu dahi almayacaklardır” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ordu’da iftar programına katıldı. Burada konuşan Özel, şunları söyledi:
“SANA’NIN İKİ RAKİBİNİN YEREL İKTİDAR İÇİNDE OLDUKLARININ TAKDİRİNİ SİZLERE ARZ EDERİZ”
“Yerel seçime giderken öncelikle muhtarlara özel bir önem atfederek bu konudaki düşüncelerimi ifade ederek başlamak isterim. Çünkü yakalarında bir partinin rozeti olmaksızın, arkalarında bir teşkilatın gücü, kendileri için ayrılmış bir bütçe olmaksızın doğrudan kendileri aday olan, oy pusulalarını dahi kendileri bastırmak durumunda olan, seçildikten sonra yapacakları hizmet, kendilerinden beklenti çok yüksek olan ve bir başlarına mücadele ederek bu demokrasi savaşını veren tüm muhtarlarımıza, hangi siyasi görüşten olurlarsa olsunlar 31 Mart seçimlerinde başarılar diliyorum. Kendilerini gösterdikleri cesaret ve fedakarlıktan dolayı kutluyorum. Yerel seçim arifesindeyiz. Zekai Sana’yı size anlatacak olan ben değilim. Kendisi, fevkalade avukatlık mesleğine bağlı, Gazi Üniversitesi’nde hukuk eğitiminden ayrı, yönetim bilimleri lisans eğitimi tahsis etmiş iyi bir yönetici, Sümerbank Genel Müdürlüğünde uzun yıllar başarıyla yöneticilik yapan ve Ordu için hayalleri, hedefleri olan geçmişi temiz, pırıl pırıl, enerjisiyle, iyi niyetiyle hep birlikte bizim de bütün örgüt olarak kendisinden beklentimizin çok yüksek olduğu bir aday profilimiz. İki rakibiyle yarışıyor. 10 yıl boyunca her iki rakibinin de birbirinden hangi farkla, hangi hareket noktasından, hangi hedefe doğru Ordu’yu nasıl yürüttüklerinin, kimlerin lehine ve Ordu’nun hangi çıkarları için nasıl yerel iktidarı içinde olduklarının takdirini sizlere arz ederiz.
“17 SENE ÖNCE, ORDU’NUN KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ BUNDAN FAZLAYDI”
Ölüm saçan madenlere ruhsatı veren birisi, uzatan birisi, genişleten birisi olduktan sonra Ordu maalesef hem de ikisi de iktidar partisindeyken, belediye başkanlığı yapmışken, Ordu kişi başına milli gelirde tam 15 yıl geriye gitmişken, belki yaşadığınız kentin bu sorunu bizim kadar dikkatinizi çekmemiş de olabilir ancak Ordu’nun bu seneki milli geliri kişi başına 5 bin 78 dolar. Bu para 2007 yılında, 5 bin 200 dolardı. Yani tam 17 sene önce, Ordu’nun kişi başına düşen milli geliri bundan fazlaydı. Ordu, bu sene ‘Türkiye’nin milli geliri 11 bin dolardan 13 bin dolara çıktı’ hesaplamaları yapılırken hala geriye gitmekteyse, Türkiye’de kişi başı milli gelirde 81 il içinde 68’inci sıraya gerilemiş durumdaysa oturup hep beraber düşünmek gerekir.
“SEYİT TORUN’UN HAKİMİYETİ ZEKAİ SANA’NIN EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİSİ OLACAKTIR”
Benim bu salondaki herkesten geç tanıyıp, her biriniz kadar çok güvenip sevdiğim birisi var. Büyükşehir belediyesi olana kadar sizlere hizmet eden, Ordu’ya dokunan, turizmine dokunan, bugünkü bu muhteşem sahili sizlere bırakırken mavi bayraklı bir sahil olarak bırakan, kentin tüm yapısal sorunlarına orta ve uzun vadeli çözümleriyle etki etmiş olan ve geçmiş dönem CHP’nin 2019 yılındaki büyük yerel seçim zaferinin baş mimarı Seyit Torun’u sevgiyle, saygıyla ve minnetle selamlıyorum. Bundan sonraki dönemde, Zekai Sana Başkanımızın belediye başkanlığında, Seyit Torun’un bu geçmişi ve konulara bu hakimiyeti, şüphesiz Zekai Başkanın en önemli yol göstericisi olacaktır. Ayrıca CHP’de gençlik örgütü deyince, yerel yönetimler deyince, genç siyasetçiler deyince bir kişi aklına geliyor. Ulaş Tepe’yi geçen sefer tam 29 yaşındayken Ordu’nun en mütevazı, en şirin, en küçük ilçesine aday göstermiştik. Kendisi Gülyalı’da büyük bir başarı gösterdi ve o günden bugüne beş yıl boyunca hepimizin gururu oldu. Bu seçimlerde özellikle hem Seyit Torun, hem il başkanımız, hem milletvekilimiz Mustafa Bey’in yüreklendirmeleriyle, yine Türkiye’deki tüm genç siyasetçilerin destekleriyle, MYK ve PM’nin oy birliğiyle bu sefer kendisini Altınordu’muza aday gösterdik. Kendisini sizlere emanet ediyorum. Adaylarımız seçildiği taktirde şunu ifade etmek isterim ki sağ omuzlarındaki el Mansur Yavaş’ın eli olacaktır. Sol omuzlarındaki el de Ekrem İmamoğlu’nun eli olacaktır. Ben de Genel Başkanları olarak her projelerinde, bilhassa dünyadaki siyasi akrabalarımızla kuracakları ilişkilerde, Sosyalist Enternasyonelin Başkan Yardımcısı sıfatımla, dünyadaki temiz fonların, uzun vadeli düşük faizli yatırım kredilerinin, çevreye dayalı hibe projelerinin her birinin şahsen takipçisi olacağımı arkadaşlarımızın, siz muhtarlarımızla, meslek örgütlerimizle birlikte Ordu’nun kaderini değiştirecek adımlar atarlarken kaya gibi arkalarında duracağımın sözünü, siz hemşehrilerinin önünde ifade etmek isterim.
“ORDU, BAL ÜRETİMİNDE 17 BİN TONLA TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLMASINA RAĞMEN SEKTÖR ZORDA”
Ordu’nun Fatsa çevreyolu projesinden başlayarak 2016’da mega proje olarak açıklanan bu projenin halen daha başlanmadığı gerçeğinden hareketle Ünye, Akkuş, Niksar yolu projesine yıllar sonra seçim öncesinde göstermelik bir temel atmanın yapıldığının bilgisiyle Ulubey, Gürgentepe, Gölköy ve Fatsa İslamdağ yolu sorunlarının halen çözülmediği gerçeğiyle Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin Sarp Demiryolu projesi konusunda yıllardır yapılan vaadin gerçekleşmemiş olduğunu da bu toplantımızda bir kez daha hatırlatmak, takipçisi olduğumuzu ifade etmek isterim. Ordu deyince akla Türkiye’nin en çok bal üreten ili olması, 17 bin tonla Türkiye birincisi olması, üretilen balın yüzde 15’inin Ordu’da üretiliyor olmasına rağmen arıcıların başta şeker olmak üzere tüm maliyet artışlarından etkilendiklerinin, sahte bal üretimiyle mağdur edildiklerini ve bu kadar temiz, hem şehir hem ülke ekonomisine katkı sağlayan sektörün zorda olduğuyla ilgili bilincimizi ifade etmek istiyorum.
“ORDU’NUN YÜZDE 74’Ü MADEN ARAMA SAHASI OLARAK TESCİL EDİLMİŞ DURUMDA”
Ordu büyük bir haksızlıkla, tehlikeyle, saldırıyla karşı karşıya. TEMA Vakfı’nın raporuna göre, Ordu ilinin toplamının yüzde 74’ü maden arama sahası olarak tescil edilmiş durumda. Tarım alanlarının yüzde 76’sı, orman alanlarının yüzde 70’i, meraların yüzde 64’ünün maden aramasına tahsis edildiği durum, bugün Ordu için en büyük tehlike. Benim mesafe olarak uzaktan ama ilgi olarak çok yakından takip ettiğim Fatsa’daki siyanürlü altın işletmesinin, milletvekillerimizin, örgütümüzün ve meslek örgütlerinin tepkileriyle durdurulmuş olmasını son derece önemsiyorum. Ancak İliç’te yaşananları göz önüne almak gerekir. Ordu’nun verimli topraklarında bu kadar tahsis son derece tehlikelidir. Hemen ileride, uçaktan geçerken görüp inanamadığım, sorduğum ve Fatsa-Ordu arasında İliç’tekinden tam altı kat büyük, açık liç usulüyle işletilmeye kalkılan o madenin ne büyük bir tehdit olduğuna dikkati çekmek isterim. Ayrıca açık liç, üzerine siyanür damlatılarak aşağıdan altının alındığı ve altının yabancı şirkete, siyanürün arseniğe dönüşerek sizin içme sularınıza karıştığı bu yönteme kim olursa olsun, bütün Orduluların isyan etmesi gerekiyor.
“KENDİSİNİ ALTERNATİFMİŞ GİBİ İFADE EDENLER, HİÇBİR ATATÜRKÇÜNÜN VE CHP’LİNİN OYUNU ALAMAYACAKTIR”
Ordu’ya seçilecek ilçe belediye başkan adaylarının da büyükşehir belediye başkan adayının da Ordu’nun doğasını namusu gibi koruyacak, açık madenciliğe karşı kendi namusunu korur gibi koruyacak namuslu kişiler olması ve Ordululardan oy isterken ilk önce bu konudaki niyet beyanlarını açıkça paylaşmaları gerekir. Bunu talep ediniz Ordulular. Bugün, bir aynanın iki yanında duran iki simetrik adayla karşı karşıyayız. Ordu’yu yüzde 74 oranında maden aramasına açan, kararnameyi imzalayan kalem, 10 yıl önce bir adayı atadı, beş yıl önce diğerini atadı. Aralarında bir fark yoktur. Herhangi birisi, partisinin adayı olsaydı, bugün Cumhur İttifakı’nın oylarıyla o talana, doğa katliamına onay vermek üzere göreve talipti. Partisine aday adaylığı başvurusu yapıp adaylaşmayınca gelip bir başka partiden aday olup sonra alternatifmiş gibi kendisini ifade edenler, hiçbir iktidar projesinin alternatifi olamayacakları gibi hiçbir milliyetçinin, Cumhuriyetçinin, Atatürkçünün ve CHP’linin bir oyunu dahi almayacaklardır.
“CHP OLARAK DÖRT DOLARI TABAN KABUL EDECEK BİR MÜCADELEYİ ORDU İLE BİRLİKTE SÜRDÜRME AZMİNDEYİZ”
Ordu, fındığın başkentidir. Fındık konusunda uzun süredir verdiğimiz mücadeleyle fındığın dört doların üzerinde tutulmasını milletvekillerimizin, örgütümüzün, sizlerin emekleri sağlamıştır. Ancak bir dünya devi fındık alıcısının rekabet kurumunda yürüyen soruşturmasının tam bu süreçte kapatılmış olması, fındık fiyatlarıyla ilgili aşağı doğru bir baskı sürecini başlatabilmesi endişesini yaratmaktadır. Biz CHP olarak dört doları taban kabul edecek bir mücadeleyi Ordu ile birlikte sürdürme azmindeyiz. Dolar olarak da hesaplasanız, mazot olarak da hesaplasanız dönüm başına desteklemenin 2 bin 500 TL olması gerektiği bugün de 1700 TL’lik 10 yıldır değişmeyen alan bazlı destekleme kabul edilebilir durumda değildir. 2B arazileriyle ilgili genel sorun, ayrıca fındık bahçelerinin de 2B’ye kaydedilmesi sorunsalını beraberinde getirmektedir. Biz bundan sonraki süreçte de fındığı gerektiğinde Meclis’te, gerektiğinde basın toplantılarında, gerektiğinde daha önce yaptığımız üç günlük fındık yürüyüşünde olduğu gibi sahada, meydanda, Ordu’da, Giresun’da savunmaya sizlerle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”