Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, iş dünyasındakiler ile girişimcilerin mutlaka yapay zekayı bilmesi gerektiğini belirterek, “Yapay zekayı kullananlar, kullanmayanların yerini alacak.
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, iş dünyasındakiler ile girişimcilerin mutlaka yapay zekayı bilmesi gerektiğini belirterek, “Yapay zekayı kullananlar, kullanmayanların yerini alacak. Bizim yapmamız gereken, yapay zekayı üretmenin yanında onu kullanmayı da öğretebilmek.” dedi.
“Gelecekteyiz” sloganıyla bu yıl 6’ncısı düzenlenen AI Tomorrow Summit 2024 etkinliği, Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde devam ediyor.
Koç, etkinliğin ikinci gününün açılışında yaptığı konuşmada, hayatı ve kariyeri boyunca hep teknolojiyle beraber olduğunu ve bu alanda 63 patenti bulunduğunu söyledi.
Başarıya giden en önemli yollardan birinin hayal etmek olduğunu vurgulayan Koç, şöyle konuştu:
“Dünyanın hayal edenlere ihtiyacı var ama hayal ettiklerini gerçekleştirenlere daha çok ihtiyacı var. İşte AIPA da bir hayal olarak kuruldu ama artık hayal ettiklerini gerçekleştiren bir ekip. Bu kadar güzel, kaliteli, içerik dolu konferansları gerçekleştirebilecek duruma geldi.”
“Yapay zekanın iş süreçlerinde birçok şeyi değiştirdiğini görebiliyoruz”
Koç, yıllar boyunca insanın hayal ettiklerini gerçekleştirme kapasitesinin arttığına dikkati çekerek, teknolojinin insanlara hayal ettiklerini gerçekleştirme anlamında çok büyük destek sağladığını dile getirdi.
Sibernetik biliminin kurucusu El Cezeri’nin bilim dünyasına katkılarına işaret eden Koç, onun, yaşadığı dönemde hayal ettiği şeyi gerçekleştirdiğini söyledi.
Koç, El Cezeri ve onun gibi birçok araştırmacının etkisiyle üretken yapay zekalı robotların gelişiminin yavaş yavaş ilerlediğini belirterek, “Şu anda artık üretken yapay zekalı robotlar iş yapıyor, fabrikalarda çalışıyor, otonom sürüşlü araba kullanıyor. Hayal etmeyle başlayan yapay zekanın iş süreçlerinde ve iş yapış şeklimizde birçok şeyi değiştirdiğini görebiliyoruz.” dedi.
Eskiden 10 yılda bir olan büyük değişimlerin artık aylık, haftalık hatta günlük periyotta gerçekleşebildiğini belirten Koç, yapay zekadan kuantum teknolojilerine kadar artırılmış bağlantılı iş gücünden her zaman ve her yerde güvenilir olan bulut erişimine kadar birçok teknolojinin insan hayatında olduğunu ifade etti.
“Yapmamız gereken, yapay zekayı kullanmayı da öğretebilmek”
Koç, yapay zeka ve teknolojiden konuşulurken ortaya çıkan en önemli sorulardan birinin de “üretken yapay zekanın insanın yerini alıp alamayacağı” olduğunu söyledi.
Bu soruya çok net cevap verdiğini belirten Koç, şöyle devam etti:
“Yapay zeka, insanın potansiyelini daha da geliştiren, insana destek olan bir şeydir. Kesinlikle ve kesinlikle insanın yerini almayacak ama şunu mutlaka bilmemiz gerekiyor ki yapay zekayı kullananlar, kullanmayanların yerini alacak. Bizim yapmamız gereken, yapay zekayı üretmenin yanında onu kullanmayı da öğretebilmek. Eğer siz de iş dünyasındaysanız veya bir girişimciyseniz mutlaka yapay zekayı bilmeniz gerekiyor.”
Bu durumun sadece insanlar için değil, şirketler için de geçerli olduğunu dile getiren Koç, yapay zeka kullanan şirketlerin, kullanmayanların önüne geçeceğini söyledi.
Koç, bu nedenle 2027’de her 4 şirketten 3’ünün üretken yapay zekayı kullanmasının beklendiğine işaret ederek, “Yani artık şirketlerin de olmazsa olmazı yapay zeka olacak.” ifadesini kullandı.
2027’de üretken yapay zeka modellerinin yüzde 50’sinin fonksiyonel olmasının beklendiğini belirten Koç, şu değerlendirmede bulundu:
“Şu anda yapay zekanın, özellikle de üretken yapay zekanın her şeyi yapabileceği düşünülüyor ama artık fonksiyon yapay zekaların üretilmeye başladığını görüyoruz. Yani her şeyi yapan yapay zekadan, bir şeyi çok iyi yapan yapay zekaya doğru bir geçiş var.”
Koç, gelinen noktada yeterince geliştirilmiş bir teknolojinin gerçekten sihirden ayırt edilemediğini vurguladı.
Yapay zeka konusunda karşılarına büyük bir sorumluluğun çıktığını belirten Koç, şunları ifade etti:
“Bu ne? Yapay zekayı nasıl eğiteceğiz? Yapay zeka aslında bir çocuk gibi. Onu nasıl eğitirseniz ortaya çıkan sonuç o oluyor. Yapay zekayı eğitirken hangi veri setiyle ve hangi algılarla eğitildiğini bilmemiz gerekiyor. Biz kullanmayı öğrendik ama kullandığımız şeyin hangi veri setiyle eğitildiğini bilmemiz gerekiyor. Kesinlikle yapay zeka algoritmalarının nasıl bir veri setiyle eğitildiği konusunda bizlere bilgi verilmesi gerekiyor. Çünkü onu bilmeden çıkan sonuca güvenebilmemiz bence hepimiz için çok büyük bir sorun teşkil edecektir.”
“Veri gizliliği bizim için çok değerli”
Yapay zekada ortaya çıkabilecek sorunları örneklerle anlatan Koç, bu teknolojilerde insan faktörünün önemli olduğunu dile getirdi.
Koç, yapay zeka algoritmalarında hangi veri setlerinin kullanıldığının bilinmesi hususunda etik değerlerin öne çıktığını söyledi.
Turkcell olarak etik değerleri oluşturan bir algoritma yaptıkları bilgisini veren Koç, ” Türkiye’de yapay zeka etik değerlerinin bir dokümanı olan tek şirketiz diyebilirim. Turkcell’de bir yapay zeka teknolojisi geliştirilecekse sorulan bazı şeyler var. Öncelikle ‘Siz bu verileri nasıl topladınız? Bu verileri toplarken rıza aldınız mı?’ Elbette ön yargılardan arınılmış olmasını sağlamak ve veri gizliliği bizim için çok değerli.” diye konuştu.
“Artık bir çağ dönüşümüne doğru gidiyoruz”
Koç, son teknolojik gelişmelerle birlikte artık iş hayatında “yaka”ların da değiştiğini, mavi ve beyaz yakanın yanına dijital metal yakanın eklendiğini belirtti.
Artık makinelerin de iş yapmaya başladığına dikkati çeken Koç, Turkcell’in yüzlerce dijital metal yakaya sahip olduğunu ifade etti.
Koç, geçen yıl Turkcell’de 2 bin kalem işi dijital metal yakaların yaptığını söyledi.
Tekrarlanabilir özelliğe sahip işleri artık insanların değil, yapay zekayla geliştirilmiş dijital metal yakalı robotların yapması gerektiğini vurgulayan Koç, artık nesnelere de hizmet vermeye başladıklarını dile getirdi. Koç, şöyle devam etti:
“Sadece insanlara değil nesnelere de hizmet veriyoruz. Artık bir çağ dönüşümüne doğru gidiyoruz. Bu çağ dönüşümünün ismine de ‘Birliktelik Çağı’ deniliyor. Peki ‘Birliktelik Çağı’ ile neyi kastediyoruz? Eski çağlarda sadece insanlar iletişim kurarken artık insanların nesnelerle de iletişim kurduğu bir çağa gidiyoruz.”
Koç, artık iş yapış şekilleriyle insanların da hayatlarını hem nesnelerle hem de dijital metal yakalarla uyumlu bir şekilde idame ettirmesi gerektiğini vurguladı.
Hem Turkcell’den hem de tüm teknoloji firmalarından her zaman, her yerde en yüksek kalitede bağlantı istenildiğini ifade eden Koç, Turkcell’in 30’uncu yılını kutladığını, bu dönemde her zaman, her yerde en kaliteli bağlantıyı kendilerinin sağladığını söyledi.
“Artık nesneler de bağlantı kurmak istiyor”
İnsanların bağlantı kurmaktan ve bağlantılı kalmaktan vazgeçemediklerini belirten Koç, sabah kalktığında herhangi bir şeye bakmadan ilk olarak cep telefonuna bakanların “dijital obez” olarak tanımlandığını dile getirdi.
Koç, şunları kaydetti:
“Artık bağlantılı kalmaktan kurtulamıyorsunuz. Soruyorum size, gece 8 saat uyuduğunuz sürede dünyada ne olmuş olabilir? Sosyal medyada ne olmuş olabilir? Hemen gece boyunca ne olduğunu merak ediyoruz. İşte insanımız bağlantılı kalmaktan ve bağlantı kurmaktan vazgeçemiyor. Sadece insanımız mı? Hayır. Artık nesneler de bağlantı kurmak istiyor. 2030’a geldiğimiz zaman 40 milyar tane nesnenin bağlantılı olacağı düşünüyoruz.”
8,5 milyar insanın olduğu bir yerde, 40 milyar nesnenin çok büyük bir market oluşturacağına işaret eden Koç, önemli olanın, bu iki grubun beraber nasıl çalışacağını keşfetmek olduğunu söyledi.
Koç, burada şirketlere büyük görev düştüğünü ifade ederek, girişim ve teknoloji şirketlerinin buna ayak uydurması ve bununla ilgili teknolojik yatırımlar yapması gerektiğini dile getirdi.
Turkcell olarak böyle bir çalışmayı başlattıkları bilgisini veren Koç, 30’uncu yıl mottolarının “Turkcell her şeyle çalışıyor, herkes Turkcell’le çalışıyor” olduğunu söyledi.
” Türkiye Yüzyılı’nı dijitalin yüzyılı haline getireceğiz”
Koç, Turkcell’in bir girişim yatırım fonu kurduğunu da belirterek şunları söyledi:
“Burada belki birçok arkadaşımız girişimci ve şirketlerini kuruyorlar. Bizler de sizlere destek olmak için mutlaka ve mutlaka Turkcell’e gelin diyoruz. Girişimci yatırım fonumuzla beraber sizleri daha fazla desteklemeyi ve büyüme sürecinize katkıda bulunmayı istiyoruz. Yüzde 3-5 oranını geçmeyeceğiz. Sizleri elimizden geldiğince destekleyerek daha büyük olmanızı sağlayacağız. Hedefimiz, melek yatırımcı olarak sizlere bir anlamda can suyu olabilmek.”
Girişimcilere tavsiyelerde bulunan Koç, girişimcilerin öncelikle kendi fikirlerine kendilerinin ikna olması gerektiğini ifade etti.
Koç, karşılaştığı birçok girişimin fikrini içtenlikle benimsediğini, bunun ise bir anlamda rasyonelliği ortadan kaldırdığını dile getirdi.
Girişim ekosisteminin tek kişilik bir alan olmadığını belirten Koç, kişiye değil, takıma yatırım yaptıklarını söyledi.
Koç, herkesin yapay zekayla ilgili bir şeyler yapmaya çalıştığını, bunların çoğunun düzgün kullanılamadığını ifade etti.
Öncelikle var olan yapay zeka algoritmalarını düzgün kullanabilecek ve onları doğru eğitebilecek hale gelinmesi gerektiğine işaret eden Koç, şöyle dedi:
“Bundan sonra doğal bir işlemeyi üretmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmaları çok yakından takip ediyor ve destekliyoruz ancak ayaklarımızın yere basması da önemli. Geldiğimiz günden beri ‘Turkcell eşittir teknoloji’ diyoruz ve teknolojiye yatırım yapmaya da devam edeceğiz. 1500’ün üzerindeki AR-GE personelimizle ve sizlerle beraber teknolojiyi takip eden değil, geliştiren bir ülkeye doğru yol almak için elimizden geleni yapacağız. Türkiye Yüzyılı başlarken Turkcell olarak dijitalin yüzyılında da var olacağımızı ve Türkiye Yüzyılı’nı dijitalin yüzyılı haline getireceğimizi söylüyoruz.”