Deneme yanılma yöntemi… Bir sorunu, ya da araştırmayı teoride kalmadan uygulama ile öğrenmek, sonuçları değerlendirmek. İnsanlık tarihinden önemli başlangıç ve devam noktaları. Bu işin öncüleri, merakları ve denemeleriyle çok kişiyi güldüren …
Deneme yanılma yöntemi… Bir sorunu, ya da araştırmayı teoride kalmadan uygulama ile öğrenmek, sonuçları değerlendirmek. İnsanlık tarihinden önemli başlangıç ve devam noktaları. Bu işin öncüleri, merakları ve denemeleriyle çok kişiyi güldüren simyacılardı. Ama boya, ilaç, parfüm, cam gibi günümüzde yaygın olarak kullanılan maddeleri onlar buldular. Dahası ampirik yaklaşımlarıyla bilimin kapılarını araladılar.
Bunları niye yazıyorum? Beşiktaş da deneme yanılma yöntemiyle karar verme aşamasında. Şenol Güneş’in istifası, Burak Yılmaz ve Rıza Çalımbay’ın uğrayıp (!) gitmeleri, futbol simyacılarının yanılma aşamasına benziyor.
Buradan bazı sonuçlar çıkararak devam etmek zorundalar. Hasan Arat başkanlığındaki Beşiktaş yönetimi, futbolu Feyyaz Uçar ve Samet Aybaba gibi iki değerli “uzmanla” yürütmeyi planlıyor. Samet Aybaba, futbol direktörü olarak öz kaynak düzeninden transfere kadar çok geniş bir alanda söz sahibi olacak. Feyyaz Uçar, futboldan sorumlu yönetim kurulu üyesi kimliğiyle düşünülenleri hayata geçirecek.
Yanılgıdan devam edelim: Güneş’in istifasından sonra, yönetimin de el değiştirmesiyle, hazırlıksız, acele kararlar alındı. Burak Yılmaz gibi bir değer, daha kariyerine başlarken harcandı. Rıza Hoca’nın gelişi ve ayrılışı da çok sıkıntılı. Takımın efsane kaptanı, Süper Lig’in en çok maç yönetmiş teknik direktörü, istifa ettiği açıklanarak gönderildi. Hayal kırıklığı. Çünkü o üçlünün, Uçar, Aybaba ve Çalımbay’ın, farklı görüşleri olsa da her konuda tartışıp masadan anlaşarak kalkacaklarını düşünüyordum. Olmadı. Bu deneme yanılmalarda talihsiz başka gelişmeler de vardı. Cezalılar, formsuzlar, farklı hesaplar içinde olanlar, takım aidiyeti kavramını adeta unutturdular. O kavramın Mersin’de Atakaş Hatayspor’a karşı hatırlandığını gördüm, sevindim.
Şimdi yol ikiye ayrılıyor. Sergen Yalçın’ı konuşarak yerli hoca tercihini dile getirenler. Avrupa ve Latin Amerika haritalarını açıp yabancıya zar atanlar.
Çok sevdiğim Nihat Kahveci ile konuşurken, “Sence ne olmalı?” diye sordum. “Abi, öncelikli karar yapılanma mı, geçiş mi olacak. Takımın yeniden yapılanması, kadrodan oyun biçimine kadar sabırlı olmayı gerektirir. Bunun için hangi yabancıyla nasıl anlaşacaksınız? Taraftar bekler mi? Ligde yapılanmayı öne alıp yarışmadan vazgeçer misiniz? Olmaz. Bir de geçiş süreci var. Transferde ve hazırlıkta yeni bir kadro ile şampiyonluk için yola çıkarsınız. İkisinde de yerli/yabancı hoca olabilir. Ama zaman kaybetmeden karar vermek gerekiyor.”
Nihat Kahveci’ye göre Rebiç’e Rasicha’ya kimse itiraz edemez. Hadziahmetoviç, Zaynutdinov iyi futbolcular. Hele genç Semih, geleceği olan kaliteli bir oyuncu. Semih’in vuruşlarıyla birlikte pozisyona girişlerini de beğeniyor Kahveci.
Ghezzal’ın sık tekrarlanan sakatlığına, Rossier’e kırmızı kart sonrası ilk fırsatta forma verilmesine üzülüyor. Kazanılması gereken başka futbolcular da var.
Beşiktaş teknik direktörünün, yerli veya yabancı, bu konuları çözmesi gerekiyor.
Simyacılar, taş duvarlar arasında kandil ya da meşale ışıklarında deneyip yanılırlar, sabah olunca karar verirlerdi.
Evet, ligin ilk yarısı bitti. Sabahın eşiğindeyiz. Beşiktaş karar verip seçimini yapmalı!
Mete Kalkavan nasıl YOK oldu?
Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, “TFF Başkanı Büyükekşi söz verdi. Mete Kalkavan konusunda bir karar alınacak. Bekliyoruz. O karara göre aksiyon alacağız.” dedi.
Anımsatalım: Trabzonspor’un 3-2 kazandığı Fenerbahçe maçında Tadiç hücum sırasında rakibine faul yaptı. Kalkavan oyunu devam ettirdi. Pozisyon penaltı ile bitti. Tadiç penaltıyı gole çevirdi. Trabzonspor kazandı ama Doğan yine de şikayetçi oldu.
Maç sonrasında Kalkavan da uzmanlar da o faulde oyunu devam ettirmekle bir yorum hatası oluştuğunu görüp kabul ettiler. Ancak Doğan’ın ateşi düşmedi.
Dün gördük ki FİFA listesinde VAR hakemi olarak yer alan Mete Kalkavan yerini kaybetmiş, 2024 listesinde YOK olmuş.
İngilizlerin bir oyunu vardır: Odd man aut: Uygunsuz adam gider! Tek kalan, o sırada oyunun değişen koşuluna uymayan elenir.
Bizde de hakemler arasında bir “odd man aut” oynanıyor. Son hakem de gidene kadar devam!
Sağ olasın Kürşad Oğuz
Geçen hafta kanallar arasında sörf yaparken Simon Kuper’i gördüm… Dünya futbolu hakkında yorumlar yapıyordu. Sonra kamera geri çekildi ve Kuper’le röportajı yapan gazeteci aynı karede buluştular. Kürşad Oğuz’u o akıcı Fransızcasıyla, gündemde en çok tartışılan konular(ımız)la ilgili olarak yaptığı harika röportajı izledim. Kuper, futbolda şiddete giden yolları en başarılı biçimde kesip kapatan ülkenin İngiltere olduğunu belirtiyor, Avrupa’da ve bizde çözümün zor olduğunu söylüyordu. Yepyeni konular ve olaylarla Kuper evimize dönmüştü. Böylece… Futbol Asla Sadece Futbol Değildir kitabını kolay ezberlerine dayanak yapan arkadaşları uyarmak farz oldu: Beyler dünya değişiyor, Kuper de yeni şeyler söylüyor. İzleyin.
Teşekkürler Kürşad Oğuz.