Mart ayında Moskova’da 145 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan dört Tacik sorumlu tutuluyor.
Tacikistan’ın başkenti Duşanbe yakınlarındaki bir evin demir kapıları sıkı sıkıya örtülü.
Bu ev Muhammadsobir Fayzov’un büyüdüğü ev. Fayzov, Mart ayında Moskova Crocus Belediye Salonu’nda en az 145 kişinin öldüğü gerçekleştirmekle suçlanan dört Tacik’ten biri.
Savcıların aktardığına göre, o zaman 19 yaşında olan Fayzov, konsere gidenleri vuran ve bıçakla saldıran ve ardından da binayı ateşe veren bir grubun parçası.
İran ve İstanbul’daki son saldırıların zanlıları aynı zamanda bazı Tacikistan vatandaşları. Diğer bazı Tacikler de Avrupa’da saldırı planladıkları şüphesiyle tutuklandı.
Uzmanlar, genç Taciklerin, Moskova saldırısının da arkasında olduğunu iddia eden IŞİD’in Afganistan merkezli kolu IŞİD- Horasan’a (IŞİD-H) çekildiğini söylüyor. Peki bunun sebebi ne?
Baba öğretmen, anne kütüphanede çalışıyor
BBC’nin ziyaret ettiği Fayzov’un ailesi medyaya konuşmak konusunda isteksizdi. Tacik polisi Fayzov’un annesini sorgulamak üzere emniyete çağırmış.
Fayzov beş kardeşin en küçüğü. Erkek kardeşlerinden birisi Fayzov’un iki yıl önce Rusya’ya gittiğini ve Moskova’nın kuzeydoğusundaki Teykovo kasabasında kuaför olarak çalıştığını anlatıyor. Dindar olmadığını söylüyor.
Babaanesi ise Fayzov’un büyük bir futbol taraftarı olduğunu dile getiriyor.
Cami imamı Saidrahman Habibov pek dindar görünmediğini belirttiği Fayzov’un bazen kardeşlerinden tespih satışlarına yardımcı olduğunu söylüyor.
Fayzov’un babası yerel okulda Rusça öğretmenliği yapıyor ve annesi de aynı okulun kütüphanesini işletiyor. Aile iyi tanınıyor.
Okul müdürü Abdulaziz Abdulsamadov, Fayzov’un matematiği çok sevdiğini ve doktor olmayı hayal ettiğini söylüyor.
Müdür, “Okuldan ayrıldıktan sonra aman aman bir değişiklik yaşamadıysa, böyle bir şey yaptığına inanmak mümkün değil” diyor.
32 yaşındaki Dalerjon Mirzoyev de dört zanlıdan bir diğeri.
Eşi ve dört çocuğuyla birlikte Duşanbe’nin hemen dışındaki bir başka köyde, Galakhona’da yaşıyordu.
Annesi Gulrakat, BBC’ye “Bir tavuğu bile kesemezdi, bir karıncayı bile incitemezdi” diyor.
Ailesi Mirzoyev’in on yıl boyunca yılın yarısında Rusya’da çalıştığını, en son Novosibirsk’te taksi şoförlüğü yaptığını belirtiyor.
Ağabeyi Ravshanjon da aşırılıkla suçlanıyor. Aile, Rusya’ya taşındığı 2016’dan beri Ravshanjon’dan haber alamadıklarını söylüyor.
Tacik yetkililer Mirzoyev’in Suriye’de IŞİD için savaşmaya gittiğini söylüyor. Bazı haberler onun 2020’de öldürüldüğünden bahsediyor.
Moskova saldırısıyla bağlantılı olarak suçlanan diğer iki kişi, 30 yaşındaki Saidakram Rajabalizoda ve 25 yaşındaki Fariduni Şemsiddin de Duşanbe yakınlarında yaşıyordu.
Mahkeme günü Mirzoyev ve Rajabalizoda’nın gözleri morarmış, Şemsidin’in yüzü ise fena halde şişmişti.
Görünüşe göre bilinci yerinde olmayan Fayzov ise vücuduna bir sonda bağlanmış halde tekerlekli sandalyedeydi.
Gözleri kapalıydı. Bir gözünü kaybetmiş ya da yaralanmış gibiydi.
Sorgularına ait görüntüler daha sonra Telegram’da paylaşıldı.
Videolardan birinde Rajabalizoda’nın kulağının bir kısmının kesildiği ve zorla ağzına sokulduğu görülürken, bir fotoğrafta da Şemsidin’e elektrik şoku verildiği görülüyordu.
Bir dizi ekonomik, siyasi ve tarihi faktör
Teksas A&M Üniversitesi’nde Orta Asya Uzmanı Dr. Edward Lemon, oğulları Irak ve Suriye’de IŞİD’e katılan Tacik ailelerin genellikle çocukları için “İyi bir çocuktu, dindar değildi ve başı hiç belaya girmedi” dediklerini söylüyor.
Lemon’a göre genç Taciklerin radikalleşmesi bir dizi ekonomik, siyasi ve tarihi faktörün bir araya gelmesiyle oluşuyor.
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, sosyal ağlardaki “aşırılık yanlısı propagandanın” son on yılda IŞİD ve diğer silahlı gruplara katılan gençlerin sayısını artırdığını söyledi.
Rahman, bu süre zarfında binden fazla Tacik vatandaşının yabancı ülkelerdeki silahlı çatışmalarda öldürüldüğünü ve binlercesinin de kaybolduğunu söyledi.
IŞİD, 2014 yılında Suriye ve Irak’ta geniş toprak parçalarını ele geçirdi ve toplu katliamlar, insan kaçırma ve kafa kesme gibi vahşilikleriyle bilindi.
IŞİD’in 2019’da yenilgiye uğratılmasının ardından IŞİD-H yeni üyeler çekmeye başladı. IŞİD-Horasan’ın adı günümüzde Afganistan, İran ve Orta Asya’nın bir kısmını kapsayan eski bir bölgeye atfen kullanılıyor.
İslam sert koşullar altında uygulanıyor
Bu konuda genç Tacikleri etkileyen faktörlerden biri, Tacikistan’ın resmi dininin İslam ve Taciklerin de büyük çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen ülkede İslam’ın sert koşullar altında uygulanıyor olması olabilir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1992 yılında Tacikistan İslami Rönesans Partisi liderliğindeki muhalefet ile Rahman liderliğindeki hükümet arasında bir iç savaş patlak verdi.
Rahman, 1997’deki barış anlaşmasının ardından cumhurbaşkanı olarak görevini sürdürdü.
Ancak Tacikistan İslami Rönesans Partisi giderek daha fazla baskı altına alındı ve marjinalleştirildi.
Hükümet 2015 yılında Tacikistan İslami Rönesans Partisi’ni terör örgütü olarak ilan etti.
Bugün ülkede İslam’ın siyasi biçimleri tamamen yasaklanmış durumda. Devletin idaresindeki camilerde imamlar maaşlarını ve Cuma vaazlarını doğrudan hükümetten alıyor.
Uzun sakal bırakmak, başörtüsü takmak yıllarca gayriresmi olarak yasaktı. Ancak Mayıs ayında resmen yasaklandı.
İslamcı blog yazarları milyonlarca takipçiye sahip
Aynı zamanda İslam’a kültürel alternatifler yaratmaya çalışan hükümet 2006 yılında sokakların Taciklerin İslam öncesi atalarının posterleriyle süslendiği bir “Aryan Uygarlığı Yılı” ilan etti. Cumhurbaşkanının kendisi de “Rahmonov” olan Ruslaştırılmış adını “Rahman” olarak değiştirdi.
2015 yılındaki bir makalesinde Dr. Lemon hükümetin “dine yönelik baskısının daha fazla vatandaşın radikal grupların kucağına itilmesine hizmet ettiği” sonucuna varmıştı.
Dr. Lemon, profil incelemeleri sonucunda, “yabancılaşma, marjinalleşme ve savunmasızlığın Tacik İslamcı militanları Suriye ve Irak’a gitmeye cezbettiğini” söyledi.
Artık pek çok genç Tacik, sosyal medyada yayılan bağımsız, siyasallaşmış ve çoğu zaman radikal anlatıları, devlet kontrolündeki İslam’dan ya da Aryan tarihinden çok daha çekici buluyor.
Tacikistan’daki İslamcı blog yazarları milyonlarca takipçiye sahip.
Bu isimler Gazze gibi duygusal konuları tartışıyor.
Bunların en radikalleri Cumhurbaşkanı Rahman’ı “gerçek inancın düşmanı” olarak adlandırıyor.
Yoksulluk da önemli bir faktör
Yoksulluk da bu meselenin bir parçası.
Tacikistan Orta Asya’nın en yoksul ülkesi ve yüz binlerce Tacik iş aramak için Rusya’ya gidiyor, genellikle de düşmanlığa ve önyargıya katlanarak kağıtsız işlerde çalışmak zorunda kalıyor.
Dr. Lemon, gençler için bunun ağır bir yük olduğunu ve pek çok göçmen işçinin teselli için kendilerini dine yönelirken bulduğunu söylüyor.
Bu durumda da aşırılık yanlısı mesajlara karşı savunmasız kalıyorlar.
Mart ayında IŞİD-H’nin propaganda dergisi Horasan’ın Sesi’nin Tacikçe ilk versiyonu Telegram’da yayımlandı. Dergide “Şehadete susadınız mı?” diye soruluyordu.
Dergi, Cumhurbaşkanı Rahman’dan “şeytan” olarak bahsetti ve Tacik liderin “İslam’a ihanet” olduğunu söylediği “Allah’sız rejimini” eleştirdi.
Rahman, bir resimde “Afganistan, Çeçenistan ve Suriye’deki savaşlarda masum Müslümanları öldürmekle suçlanan Rusya’nın bir kuklası” olarak tasvir ediliyor.
Dr. Lemon ve meslektaşları Tacikistan’dan IŞİD’e katılanların verisini tutuyor.
Çoğu, örgüte Rusya’da dahil edilen ve daha sonra başka ülkelere gönderilen göçmen işçiler olsa da aralarında orta sınıf erkekler, tıp öğrencileri ve devlet memurlarının çocukları da var. Bu kişiler genellikle Afganistan’a gidiyor.
Ülkeler için artan tehdit
Rusya’nın Dağıstan bölgesinde 23 Haziran’da iki kilise ve sinagoga düzenlenen saldırılardan İslamcı aşırılık yanlılarının sorumlu olup olmadığına dair spekülasyonlar vardı.
Ancak saldırıyı üstlenen olmadı.
Rus yetkililer, aralarında Dağıstan’ın Sergokalinsky Bölgesi Başkanı’nın üç akrabasının da bulunduğu beş saldırganın öldürüldüğünü açıkladı.
Ancak Rusya dışında da korkular artıyor.
Crocus saldırısının ardından IŞİD-H, Londra, Madrid, Paris ve Roma’nın resimlerine bakan suratı belli olmayan bir figürü gösteren bir görüntü yayımladı. Fotoğrafın altında “Moskova’dan sonra sırada kim var?” yazıyordu.
Geçtiğimiz Temmuz ayında Alman ve Hollandalı ajanlar Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan’dan birkaç kişiyi saldırı planladıkları şüphesiyle tutukladı. Aralık ayında da Tacikistan vatandaşı bir kişi Köln Katedrali’ne yılbaşı gecesi saldırı planladığı şüphesiyle Almanya’da tutuklanmıştı.
Moskova saldırısının ardından Fransa terör tehdidi seviyesini ” olağanüstü” seviyesine yükseltti. Paris Olimpiyat Oyunlarının için yaklaşık 45 ülkeden güvenlik uzmanı talep etti.
Diğer yandan son yıllarda örgüte Tacikistan’dan kişilerin katıldığı, düzenlenen operasyonlarda çok sayıda Tacik’in tutuklanmasından anlaşılabiliyor.
Türkiye’de Sarıyer Santa Maria Kilisesi’nde 28 Ocak’ta bir kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıyla ilgili olarak tutuklananlar arasında bir Tacik de vardı.
Türkiye, Tacikistan vatandaşlarına uygulanan vize muafiyetini kaldırdı.
Kremlin, işkence iddialarına yanıt vermedi
NATO’nun Avrupa’daki eski yüksek komutanı Amiral James Stavridis, Crocus saldırısını “dünya için bir uyanış çağrısı” olarak nitelendirdi, tehdide karşı ABD’nin Rusya, Çin ve hatta Afganistan’daki Taliban ile işbirliği yapması çağrısında bulundu.
Ancak Ukrayna’daki çatışma ortak hareket etme ihtimalini zayıflatıyor.
Moskova, Crocus saldırısının Kiev tarafından planlandığı görüşünü savunuyor.
İlk duruşmanın ardından dört Tacik zanlı Mayıs ayında tekrar kamera karşısına çıktı.
Hepsi de saldırının Ukrayna’da planlandığını söyledi.
Ancak insan hakları grupları işkenceye dair belirtiler göz önüne alındığında ifadelerinin güvenilir kabul edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Yerel basında çıkan haberlere göre Tacikistan Dışişleri Bakanı da tutuklananlara yapılan muamele ve genel olarak da ülkesi ve vatandaşları hakkında yaratılan “olumsuz izlenim” konusunda endişelerini dile getirdi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, işkence iddialarıyla ilgili sorulara yanıt vermedi.
Yeni duruşma için henüz bir tarih belirlenmedi.
Habere Sohrab Zia da katkı sundu.