Kış aylarında tüketilen kestanenin Çin menşelisi piyasaya çıktı. Ucuz Çin kestanesi aslında hayvanlara yem yapılıyor. Özellikle son dönemde kestaneye zarar veren gal arısı verimi düşürürken bu konuda biyolojik mücadele de devam ediyor.
AYLİN RANA AYDİN – Kış aylarının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan ‘kestane’ tezgâha çıktı. Ancak yerli kestanenin yanı sıra Çin kestanesi adı altında hayvan yemi olarak da kullanılan kestanelerin satılmaya başlandığı iddia ediliyor. Söz konusu kestaneleri yerli kestanelerden ayırt etmek de zor, tatsız ve pişirirken köpürdüğü ifade ediliyor. Yerli kestane fiyatı 200-350 lirayı bulurken, Çin kestanesi 100-150 liradan satılıyor. Kestane üretim bölgelerinde zararlı denilen gal arısının tomurcuk, çiçek ve meyveye zarar vermesi de kestane verimini düşürüyor. Bu yönde biyolojik mücadele çalışmaları devam ediyor.
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Sarıkaya, kestane gal arısının istilacı bir tür olduğunu belirterek, “Bu böcek türü Türkiye’de daha önce olmayan ancak 2014 yılında Türkiye’ye giriş yapan bir tür. İlk tespiti Yalova’da kestane fidanları üzerinde başlıyor, sonra da Bursa’ya yayılıyor. Şu anda Türkiye’deki tüm kestane sahalarına yayılmış durumda. Bazı ağaçlarda yüzde 80’e varan oranda çiçek ve meyve kaybına yol açıyor. Özellikle de Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kestane balı üretimini sekteye uğratıyor” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliği
Kestane gal arısının önemsenmesi gereken bir tür olduğunu ve iklim değişikliğine bağlı olarak da geldiğini dile getiren Sarıkaya, “Orman Genel Müdürlüğü birkaç yıl önce mücadele için İtalya’dan gal arısının doğal düşmanını getirdi. Bunun ilk çalışmaları Bursa’da başladı, diğer kestane ormanlarında da biyolojik mücadele laboratuvarları kuruldu. Torymus sinensis denilen bir mücadeleci tür. Bu tabii biyolojik mücadele ve uzun yıllar alacak bir süreç” dedi.
İki yıl önce Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ve Bursa Teknik Üniversitesi olarak bir proje geliştirdiklerini aktaran Sarıkaya, şöyle devam etti:
“Bu projede yapışkan tuzaklar yöntemi geliştirdik. Sarı yapışkan tuzak da diyebiliriz. Bu yöntemle çok yüksek oranda gal arısı erginini yumurta bırakmadan tuzaklara çekebildik. Kolay ve ucuz bir yöntem. Oldukça başarılı olduk. Orman Genel Müdürlüğü de uyguladığımız yöntemi kestane ormanlarında uygulanmak üzere 2023 yılında bildirdi. Geliştirdiğimiz yöntem aktif olarak kullanılıyor.”
‘Önceden de vardı’
Sinop’un Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, birkaç yıldır Sinop’ta gal arısının kestane verimini etkilediğini belirterek, “Kestanelerin büyük bir kısmı bu sebepten dolayı hastalığa yakalandı. Yetkililer buna karşı biyolojik mücadele kapsamında böcek salıyorlar. Fakat bunun için de belirli bir süreye ihtiyaç var. Bölgede üretimde neredeyse yüzde 90’a varan bir düşüş söz konusu” dedi. Aydın’ın Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, Çin kestanesinin daha önce de geldiğini belirterek, “Ancak bu kadar yüklü gelmiyordu. Bir de bu yıl kestane rekoltesinde Türkiye genelinde neredeyse yüzde 40 azalma var. Bizim burada müstahsilden çıkışı 140-150 lira civarında. Kestanenin maliyeti 80-90 lira çiftçinin elindeki ürünü 2 ayda satılması lazım. Çin kestanesi gelince üretici mağdur oldu. Denetimler artmalı” dedi.
Meyve kaybına neden oluyor
Zararlı böceğin kestanede çiçek, tomurcuk ve meyve kaybına neden olduğunu bildiren Prof. Dr. Oğuzhan Sarıkaya, “Özellikle gal oluşumuna neden oluyor. Kestane gal arısının erginleri yumurtalarını haziran ayında bırakıyor. O yıl yumurtayı bırakıyor, ertesi yıl tomurcuklar patladığında bakıyoruz ki tomurcuklarla birlikte gal ismini verdiğimiz oluşumlar da ortaya çıkıyor. Bu galların yoğunluğuyla beraber yaprak, tomurcuk, çiçek, meyve sayısında ciddi azalmalar meydana çıkıyor. Sadece bu değil Türkiye’ye son yıllarda yurtdışından zararlı böcek girişi oldu. Bunların çeşitli giriş yolları var. İklim değişikliği çok önemli bir faktör, böceklerin yayılış alanları da genişledi. Gelecek dönemde ormancılık faaliyetleri açısından da sıkıntı olacak” diye konuştu.
‘Tadıyla ayırt edilebilir’
Çin kestanesinin tadının olmadığını dile getiren Yahya Anlıak, şöyle anlattı: “Aydın kestanesiyle kıyaslanamaz bile. En büyük sıkıntısı da çarşıda, pazarda Aydın kestanesi diye satılıyor. Aydın kestanesi diye alanlar da tadından dolayı bir daha almaz. Çin kestanesi daha önce de hayvan yemi olarak geliyordu. Çin kestanesi ve yerli kestaneyi tadına bakarak ayırt edebilirsiniz. Görsel olarak birbirine benziyor. Bizimkiler biraz daha koyu renkli, Çin kestanesi biraz daha açık renkte oluyor. Gal arısı konusunda da bizde de bayağı büyük sıkıntı var.”
‘Hayvan yemi olarak kullanılıyor’
Son dönemde hayvan yemi olarak kullanılan kestanelerin Çin’den geldiğini kaydeden Ali Koca, şöyle konuştu: “Bunu satmaya çalışıyorlar. Pek çok çeşit kestane var. Çin’de üretilen ve yemek için uygun olmayan bir çeşidi piyasaya sürüyorlar. İnsanlar bunu yerken tadını da beğenmiyor. Bizim bölgede yok ama İstanbul tarafında olduğu belirtiliyor. Rengi cansız oluyor. At kestanesi ise yenmeyen ülkemizde de süs ağacı olarak kullanılan kestaneler var onlar yenmez acıdır. Çin kestanesi ise normal kestaneye benziyor ayırt etmesi zor. Tüketici görünüşü kötüyse yaklaşmayacak. Üretim azaldığı için fiyat pahalı 250-350 lira civarında yerli kestane, Çin kestanesinin 100-150 lira olduğu söyleniyor.”
İlk 10 ürün arasında
Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri verilerine göre, 2022 Ocak-Aralık döneminde yaş meyve ihracatı yapılan ilk 10 ürün arasında kestane de yer alıyor. Söz konusu dönemde 34.3 milyon dolarlık kestane ihracatı yapılmış. 2021 yılı aynı dönemdeki ihracat rakamı ise 35.1 milyon dolar.