Türkiye İş Bankası’nın Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) iş birliğiyle geçen yıl hayata geçirdiği ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesinde şamandıralama aşamasına geçildi.
Türkiye İş Bankası’nın Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) iş birliğiyle geçen yıl hayata geçirdiği ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesinde şamandıralama aşamasına geçildi. Böylelikle İstanbul Boğazı’ndaki deniz çayırları şamandıralarla korunacak. Tasarlanan şamandıraların bağlanacağı tonozlar, Marmara Denizi tür çeşitliliğine katkı sağlarken, proje ile bölgede yapılan balıkçılık, dalış, seyir faaliyetlerinde farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Projenin yeni etabı için şamandıraların atıldığı bölgeler arasında yer alan Beykoz açıklarında, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ile TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Projede İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nde araştırma şamandıraları üzerindeki sıcaklık ölçüm cihazları sayesinde elde edilecek düzenli veriler, iklim değişikliği etkilerinin izlenmesini sağlayacak.
ERDEM: DENİZLER İÇİN ÇÖZÜM GELİŞTİRMEYE HER ZAMANKİNDEN ÇOK İHTİYAÇ VAR
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem, burada yaptığı konuşmada, iklim değişikliği tehdidine karşı tüm kurumlara önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin korunması, kirliliğin azaltılması ve bu güzelliklerin nesiller boyu devam etmesi için sürdürülebilir çözümler geliştirmeye, bilinçli adımlar atmaya her zamankinden çok ihtiyaç olduğunu söyledi. ‘Denizler bizim, gelecek bizim’ yaklaşımıyla başlattıkları çalışmalarda denizlerin korunmasına, bilimsel bilginin artırılmasına ve araştırma kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Erdem, şunları ekledi:
“Geçen yıl ilk adımını attığımız ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesiyle Marmara Denizi’nin sağlığı için kritik öneme sahip Posidonia oceanica deniz çayırlarının bulunduğu alanların haritalandırılmasını, üzerindeki atıklardan temizlenmesini ve korunmasını amaçlıyoruz. Daha birinci yılımızda denizlerin akciğeri olarak bilinen iki yeni deniz çayırı alanı keşfedilmesi, oksijeni tükenmekte olan Marmara Denizi için sevindirici bir gelişme oldu. Hem harcanan çabaların karşılığını almanın mutluluğunu yaşadık hem de daha fazlası için daha da motive bir şekilde yolumuza devam ettik. 100’üncü yılımızda projenin etkisini artırmak için yeni bir aşamaya geçiş yapıyor, şamandıralama çalışmalarını başlatıyoruz.”
“DENİZ ÇAYIRLARI HEM OKSİJEN ÜRETİYOR HEM KARBON EMİSYONUNA KATKIDA BULUNUYOR”
Erdem, “Sürdürülebilirlik konusu hepimizin ana gündem konularından birini oluşturuyor. İklim değişikliğinin etkilerini bu kadar yoğun hissettiğimiz günlerde denizlerin korunması çevrenin korunmasına çok büyük katkı sağlıyor. Bu farkındalıkla 2023 yılında TÜDAV ile başlattığımız iş birliğiyle denizlere oksijen üreten deniz çayırları alanlarının tespit edilmesi, sonrasında da bunların korunmasına ilişkin çalışmalar yürütüyoruz. Projemizin ilk etabında Marmara Denizi’ne odaklandık. Çünkü burası bir iç deniz ve buranın daha çok korunmaya ve temizliğe ihtiyacı var” diye konuştu. 1 metrekarelik alanı kaplayan deniz çayırlarının günde 14 litre oksijen üretebildiğini, deniz çayırlarının aynı zamanda karbonu kendinde toplayarak karbon emisyonuna da katkıda bulunduğunu vurgulayan Erdem, “Proje başladıktan sonra 2 yeni deniz çayırı alanı keşfettik. Bugün de keşfedilmiş olan deniz çayırlarını dikkate alarak şamandıralama yani bunların işaretlendirilmesi, haritalandırılmasını yapıyoruz. Dolayısıyla onlara zarar verilmemesi, korunması, gelecek nesillere daha iyi bir deniz yaşamı bırakmayı hedeflediğimiz projeyi deniz ekosistem içerisindeki biyolojik çeşitliliğin korunmasında katkı sağlayacak bir çalışma olarak görüyoruz” dedi.
“81 İLDE 81 ORMAN PROJESİNİ 100. YILIMIZDA YENİDEN BAŞLATTIK”
İzlem Erdem, bankanın doğrudan operasyonlarından kaynaklanan emisyonları azaltma stratejisi kapsamında karbon-nötr banka olma hedefini 2035’ten 2026’ya çektiklerini, Net Sıfır Bankacılık Birliği üyesi olarak sağladıkları kredilerden kaynaklanan emisyonları azaltmak için de önemli taahhütlerde bulunduklarını ifade etti. Erdem, “Doğadaki ekolojik dengenin korunması ve yaşamın sürdürülebilirliğine dair projelerimiz denizlerle sınırlı değil. Gelecek nesillere yemyeşil bir dünya bırakabilmek, ülkemizdeki ormanlık alanları çoğaltarak doğayı korumak ve çevre bilincini artırmak amacıyla 2008-2017 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz, 81 İlde 81 Orman projemizi 100. yılımızda yeniden başlattık. Önümüzdeki 5 yıl içinde yine ülkemizin her yerinde 2,2 milyon fidanın dikimini gerçekleştirmek üzere yola çıktık” diye konuştu.
ÖZTÜRK: ŞAMANDIRALAR SAYESİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DE İZLENECEK
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise projenin yeni aşamasında temmuz ayı içinde; deniz çayırları örtüsünün başladığı yerlere toplam 10 adet mapa ve şamandıra yerleştirileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Böylece, ilk kez Marmara’ya sadece deniz çayırlarının korunmasını amaçlayan şamandıralar yerleştirmekle kalmayacağız aynı zamanda iklim değişikliğini de izleyecek sistemleri konumlandıracağız. Deniz suyu sıcaklıklarının artışı, küresel ısınmanın en önemli göstergelerinden biri. Proje kapsamında şamandıralara yerleştirilecek sıcaklık ölçüm cihazlarıyla düzenli olarak elde edeceğimiz deniz suyu sıcaklığı verileri, iklim değişikliğinin etkilerini anlamamıza önemli katkılar sağlayacak. Şamandıraların bağlanacağı tonozların zaman içinde Marmara’da biten sübye ve kalamarlar için yaşam alanı oluşturacağını düşünüyoruz. Ayrıca deniz çayırları alanlarına yerleştirilen bu mapa ve şamandıralarla bölgede yürütülen faaliyetlerde (balıkçılık, dalış, su sporları ve tekne, gemi geçişleri vb.) farkındalık sağlamayı hedefliyoruz. Toplam 10 adet şamandıraya zarar verilmemesine özellikle dikkat çekmek istiyoruz.”
Atılan şamandıralar için bütün yetkili kurumlardan izin alındığının ve sığ sularda olduğu için balıkçıların av alanlarının kısıtlanmadığının altını çizen Öztürk, “İstanbul Boğazı’nda 2 şamandıra var. 8 şamandırayı Marmara adalarına yani Paşalimanı ve diğer adalara koyacağız. Amacımız deniz çayırlarının olduğu bölgelerde farkındalık oluşturmak, deniz çayırlarının sınırlarını anlamak bunun için haritalandırma yapmak, balıkçılar ve diğer paydaşlarla görüşmek. Deniz çayırlarının esas görevi olan oksijen üretiminin sağlanması, erozyonu önleme görevi birçok canlı için habitat oluşturma, türlerin barınma, beslenme alanları olması ve sıfır maliyette iklim değişikliğiyle mücadelede askerlerimiz olması nedeniyle çok önem verdiğimiz bir proje” diye konuştu.
MARMARA’DA YENİ POSİDONİA OCEANİCA DENİZ ÇAYIRI YATAKLARI BULUNDU
Projedeki geçmiş çalışmalara ilişkin de bilgi aktaran Öztürk, “2023 yılında Marmara’da yeni Posidonia oceanica deniz çayırları yatakları bulduk ve bunların sonuçlarını bilimsel dergilerde yayımladık. Beş bin metrekarelik üç yeni alan bu çiçekli bitkinin yeni yayılım alanı oldu. Bilindiği gibi bu çayırların son yayılım alanları Marmara Adaları. Buna ek olarak Aralık 2023 itibarıyla Marmara Adası, Avşa Adası, Erdek merkez ve köylerinde toplam 20 okulda 4 binin üzerinde ilk ve ortaokul öğrencisine denizlerimiz ve deniz çayırlarıyla ilgili eğitimler verdik” ifadelerini kullandı.
PROJE HAKKINDA
Denizleri ve deniz kaynaklarını koruma; ekolojik dengeye ve sürdürülebilirliğe destek olma hedefiyle ‘Dünya bizim gelecek bizim’ yaklaşımını benimseyen İş Bankası ve TÜDAV iş birliğiyle Eylül 2023’te hayata geçen ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesiyle Marmara Denizi’nin sağlığı için kritik öneme sahip son Posidonia oceanica deniz çayırlarının haritalanması, üzerindeki atıklardan temizlenmesi ve korunması amaçlanıyor.
Projenin yeni etabında İstanbul Boğazı’nda ilk kez araştırma şamandıralaması yapılıyor. İlk 2 şamandıra, ince deniz otu ya da Zostera marina olarak bilinen deniz çayırlarına ev sahipliği yapan Büyük Liman ve Beykoz – Sultaniye açıklarına yerleştirildi. Temmuz ayında 8 yeni araştırma şamandırası daha Marmara Adaları bölgesinde Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası olmak üzere deniz çayırlarının bulunduğu alanlara atılacak. Birçok deniz canlısı için yaşamsal öneme sahip habitatlar olan deniz çayırları, balıklar ve omurgasız canlılar gibi çeşitli türlere üreme, beslenme ve barınma alanı sağlıyor. Örneğin, Marmara Adaları’nda deniz çayırları Karagöz, İzmarit, Papaz balıkları, deniz atı, deniz iğnesi, yengeç ve karidesler, pinalar ile kalamar ve sübyeleri de barındırıyor. Deniz çayırlarının korunması, bu türlerin yaşam döngülerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için büyük bir öneme sahip. Proje, deniz ekosistemlerinin sağlıklı ve dengeli bir şekilde devam edebilmesi için bu önemli alanların korumasını ve toplumsal bilincin artırılmasını hedefliyor.